Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eski ve tanıdıktır yıldızlar
Sen şimdi Duvarına bir şiirimi asmışındır Uyuyorsundur Belki düşünüyorsundur Sonuncu kattaki odandan Yıldızlara bakarak. Ve yıldızlar her zaman Eski ve tanıdıktır. Özellikle bir tren penceresinden bakıldığında. İçimiz nedensiz bir hüzünle dolduğunda Sırtüstü uzanıp toprağa Baktığımız yıldızlar.
71 syf.
·
Puan vermedi
Sürekli Tövbe Edip Tövbesini Bozan Kişinin Hikayesi
GÜNÜN HİKAYESİ İŞTE BU BİZİM HİKAYEMİZ... Tevbesinde Durmayan Kulun Allah'a Seslenişi Hz. Musa zamanında bir adam vardı; bu adam sık sık günahlarına piş­man olur, kesin ifadeli tevbeler eder; fakat aradan çok geçmeden sözünden cayarak eski günahlarını tekrar işlemeye dönerdi. Bir gün her zamanki bin bir cümlelik konuşmasını yaptıktan sonra
Fena Risalesi
Fena RisalesiMuhyiddin İbn Arabi · İz Yayıncılık · 2015245 okunma
Reklam
Bir "Dünya İnsanı"nın Cenaze Töreni (Bir Yahudi kızın mektubu)
84 yaşında hayata gözlerini kapayan doktor Hildenburg'u bugün toprağa verdik. Protestan olduğundan cenaze önce kirche'ye [kilise] götürüldü, oradan da mezarlığa... Tören sırasında hiçbir zaman böylesine içli duygular, böylesine yürekten kopan sözler ve acılı gözyaşlarıyla karşılaşmadım... Öyle darlık içinde öldü, ki cenazesini bile
Sayfa 751 - 752, 753 Yapı Kredi Yayınları
Dostlarım anmayın adımı! Siliniz gönülden eski yadımı! Kırınız sonuncu itimadımı, Ölünce bir kez daha beni aldatın!
263 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
KAPAK KIZI - AYFER TUNÇ Serinin ilk kitabı ‘KAPAK KIZI’ İkinci kitabı ‘YEŞİL PERİ GECESİ’ Üçüncü kitabı ‘OSMAN’ Bilginize… Ayfer Tunç kaleminden okuduğum üçüncü kitap ‘Kapak Kızı’ oldu. Kalemini çok seviyorum, gerçekten insanın içine işliyor. Karakterlerin iç dünyasını da çok güzel yansıtıyor Kitaplarını okurken karakterlere bürünüyorum adeta,
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,4bin okunma
7. Ve Sonuncu
Üzerimizdeydi, bir yıldız denizin burcunda, Işığıyla dokuzuncu ölüm dalgasını arıyordu, Sen felaket ve acı diyordun ona, Ama bir kez olsun sevinç demiyordun. Gündüzün, bir kırlangıç, önümüzde savruluyordu, Gülümseyişti, açıyordu dudaklarımızda çiçeklerle, Geceleyinse buzdan elleriyle boğuyordu İkimizi birden. Ayrı kentlerde. Ve son verip belleğinde tüm eski ayıplara, Göz ucuyla süzmeden övgüleri, Yaslanıp en uykusuz yastıklara, Mırıldanıyor lanetli şiirleri.
Reklam
344 syf.
9/10 puan verdi
Korkutucu şeyler her zaman dışarıda değildir . En korkutucu şeyler içeridedir. Toni Morrison okuduğum İlk kitap Cennet .. İlk olarak söylemek istediğim edebiyat açısından da duygu açısından da kurmaca açısından da oldukça yüklü ve güçlü bir kitap olduğudur. Özellikle üzerinde durduğu konu.. ırklar arasında ve ırk
Cennet
CennetToni Morrison · Sel Yayıncılık · 202243 okunma
Sürekli ve mutlak mutluluk için özenle, incelikle seçilen insanoğlunun düş gücü bu mutluluğa ulaşma çabasında nasıl da cılız kalmıştı. ........ İster ilk olsunlar isterse sonuncu, ister en eski isterse en yeni siyah aileleri temsil etsinler, geleneklerin en iyisini ya da en acıklısını simgelesinler, sonuçta hepsine ihanet etmişlerdi. Beyaz adamı alt ettiklerini sanıyorlardı, oysa yaptıkları tek şey, onu taklit etmekti. Karılarını ve çocuklarını koruduklarına inanıyorlardı, oysa gerçekte onları sakatlıyorlardı. Sakatlanan çocukları yardım istediği zaman da nedenini bulmak için çevreyi araştırıyorlardı. Siyah adamın bir türünün bir başka türü küçümsemesiyle ve bu ikinci türün bu nefreti bir başka düzeye taşımasıyla başlayan, kökleşmiş bir nefretten doğan bencillikleri, acılarla, zaferlerle dolu iki yüzyılı silip süpürmüş, sonuçta öylesine bir kibir, yanlışlık ve duygusuzluk noktasına varmıştı ki, insanın aklı almıyordu. Sürekli ve mutlak mutluluk için özenle, incelikle seçilen insanoğlunun düş gücü bu mutluluğa ulaşma çabasında nasıl da cılız kalmıştı.
Sayfa 330 - SelKitabı okudu
256 syf.
10/10 puan verdi
Peyami Safa; hemen hemen neredeyse bütün romanlarında modern toplumun getirdiği yozlaşmayı, batılılaşmanın asıl amacını anlayamamış karakterlerin etrafında oluşan hadiseleri anlatır. Batıdan gelen değişim rüzgarlarına kapılıp özünü ve değerlerini hiçe sayanları eserlerine konu edinmiştir. Cânân, bu bağlamda yazılan romanlardan birisidir.
Cânân
CânânPeyami Safa · Ötüken Yayınları · 20163,923 okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Ve sonuncu aksilik de yaşandı, subayın bedeni uzun iğnelerden kurtulmadı, kanını boşalttı ama kendisi çukurun üstünde asılı kaldı. Tırmık eski yerine geri dönmek istiyordu ama yükünden henüz kurtulmadığının kendisi de farkındaymış gibi çukurun üstünden ayrılmadı. “Yardım etsenize!” diye bağırdı gezgin, askerle mahkûma doğru, kendisi de subayın ayaklarını tuttu. Kendisi bu uçtan ayaklara bastıracaktı, öbür ikisi de karşı tarafta subayın başını tutacaklardı, böylece subay usulca iğnelerden kurtarılacaktı. Oysa o iki adam bir türlü gelmeye karar veremediler; mahkûm adeta arkasını döndü; gezginin onların yanına gidip ikisini de zorla subayın başucuna getirmesi gerekti. O sırada neredeyse istemeden cesedin yüzünü gördü. Canlıyken nasılsa yine öyleydi; vaat edilmiş kurtuluşun hiçbir işareti yoktu o yüzde, başkalarının o makinede bulmuş olduklarını subay bulmamıştı; dudakları sım- sıkı birbirine bastırılmıştı, gözleri açıktı, hayat ifadesi taşıyorlardı, bakışları sakin ve ikna olmuş gibiydi, bü- yük demir iğnenin ucu alnını delip geçmişti.
Ceza Sömürgesi
Ceza SömürgesiFranz Kafka · Yapı Kredi Yayınları · 20198,5bin okunma
Reklam
Kan: Her ne kadar Türkler büyük avcı ve savaşçı olarak sıkça kana ki tıraşlarsa da, gerektiğinde büyük şahsiyetleri, kurban hayvanlarını ya da avlarım kan akıtmadan öldürmeye çok dikkat ettiklerini görmekteyiz. Örneğin bir yayın kirişiyle veya ilmikle boğmak, boğazlamak, vurarak öldürmek, taşlamak, bir damarım kesmek, kalbini söküp çıkarmak veya üstünde tepinerek öldürmek. Bütün bu karmaşık yöntemler sonucunda kan vücudun içinde kalır ve tek bir damla kan bile akmaz. Gerçekte Kâşgarlı bize taşlanan tilki ve yaban domuzlarından bahseder; kayalara yapılmış çizimlerde hayvanların üstünde sallanan topuzları görmekteyiz; daha sonraki dönemlere ait tarihsel örneklerde, yukarıdaki yöntemlerden biri kullanılarak öldürülmüş prensler mevcuttur; nihayet birkaç metin olayın nasıl cereyan ettiğini betimler. "Oğuzlar" der İbn Fadlan, "boğazlamazlar. Koyunun başına vururlar sadece, ölene kadar." Ve İbn Fadlallah al-'Umari Türklerden şöyle söz eder: "Bir hayvanı öldürmek için onun ayaklarını sıkıca bağlar, elleriyle kalbini bulur ve hayvan ölene kadar yumruklarıyla bastırırlar veya kalbini çıkarırlar." Sonuncu betimlemeye çağdaş seyahatnamelerde neredeyse kelimesi kelimesine rastlamak mümkündür. Kan akıtma yasağını ilk incelemiş kişi olan M. F. Köprülü, kurbanlık hayvanın ve hükümdarın kutsal oldukları ve bu nedenle böyle bir muameleye maruz kaldıkları görüşündedir. Fakat daha başka birçok örnekte de görüldüğü üzere, tanrısal bir güce sahip olan kan'ın kendisidir, dolayısıyla onu akıtmaktan da çekindir.
Sonuncu Eski
su kadar “aziz” im, yakılan oteller kadar “edip”!
Sayfa 23 - SEL YayıncılıkKitabı okudu
224 syf.
4/10 puan verdi
Bu Nasıl Gerilim? Bu Nasıl Polisiye?
Uzun upuzun bir aradan sonra tekrardan merhaba... Öncelikle herhangi kitap bitirmeyeli bayağı oldu sonunda bir kitap bitirebildiğim için mutluyum. Aynı zamanda 2024ün okuduğum ilk kitabı, edebi değeri daha yüksek bir kitap ile bu yılı açmak isterdim ama asla kitap okuyamıyordum. Hiç değilse bu da bir başlangıç. Kitap okuyamamamın sebebi ise daha
Aşkımız Eski Bir Roman
Aşkımız Eski Bir RomanAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201924,6bin okunma
317 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.