Toparlanma zamanı... Yıl sonu. Yine bir bitiş. Ve her zaman olduğu gibi bitişe eşlik eden bir başlangıç. Yaz tatili. Benim için çok özel bu sefer. Çünkü seneye deme şansım yok. Son yaz tatilim. Ve bu bende öğrencilik günlerinin bittiği ve devamında yıllarca devam edecek meslek hayatının başladığı idrakini uyandırıyor. Eşyaları notları toparlamaya başladım. Notlara bakarken yıl içinde yaptıklarımı gözden geçirdim. Zannederim bu esnada bir ölçüde kendimi de toparladım. Yeni sorumluluklarım ve hiç gelmeyecek gibi gözüken geleceğim artık yani başımda. Bunlarla ne ölçüde başa çıkarım düşüncesi geliyor aklıma. Başka yere kayıyor kafam. Sonra yıl boyu yaptıklarıma bakıyorum. Bütün yıl süren çalışmalarıma, gittiğim yerlere, okuduğum kitaplara, izlediklerime... Bunu sorgularken şunu fark ettim. Bir zamanlar hayalini kurduğum kadına dönüşmüşüm. Ve bunu içindeyken fark etmemiştim bile. Şuan hayallerini kurduğum kadınım. Yaşayışı, düşünceleri, yaptıkları, azmi, çevresi, bilinci, kendi ayakları üstünde duruşu... Oyum ya o olmuşum hemde hiç fark etmeden. Bugünü duslemistim ben şuan içinde bulunduğum andaki kişiyi. Ve bunu fark etmek bütün bu endişelerin üstüne o kadar güzel ki. Çünkü tek yapmam gereken kendim kalmaya devam etmek. Hepsiyle baş etmek için yeterli geleceğini artık biliyorum.