Helal Olsun..
Henüz 25 yaşındaydı.
Babasını kaybetti.
Babasının prensesiydi.
Ailenin tek çocuğuydu.
Sektöründe Avrupa'nın en büyük fabrikası, 340 trilyon liralık devasa ciro ve binlerce çalışanın sorumluluğu omuzlarına kaldı.
Cesareti vardı ama, tecrübesi yoktu. Üstelik, babası ona daima nasihat ederdi, “kaç kişi çalıştırıyorsan, o kadar insan akşam
İntiharından önceki gün,
“Artık sabahı da kaplıyor acı.” diye kısa bir not düşen
Pavese, 27 Mayıs’ta günlüğüne şunları yazar;
Güçsüzlüğüm ve hiçbir şeye bağlanmayışım yüzünden bir girdabın içine girdim;
güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen bu sorumlulugu yuklenemiyorum. Bunun tek çözümü var: İntihar.
Edebi kariyerinin
İntiharından önceki gün, "Artık sabahı da kaplıyor acı." diye kısa bir not düşen Pavese, 27 Mayıs'ta günlüğüne şunları yazar;
Güçsüzlüğüm ve hiçbir şeye bağlanmayışım yüzünden bir girdabın içine girdim;
güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen bu sorumluluğu yüklenemiyorum. Bunun tek çözümü var:
İnsan özgürdür ve bunun farkındadır; bu farkındalık ile, özgürlük ve sorumluluk şuuruyla yaşamaya mahkûmdur.
3 Aralık"ta görme işitme ortapedik zihinsel v.b engel gruplarını değil "sağlıklı görünümünde" olup aslında duygusal engelli olan grubu yad etmeli. Kendilerinin ve toplumun içgörüsüne mazhar olamamış ancak "engelli" dlye tanımlanan grupça çok iyi tanınan bir engel türüdür duygusal engellilik... Sahi kimdir bu grup ... Garip garip sorular soran/bakışlar fırlatan, "sen benden daha sağlamsın yahu ne engeli" diyen, işine gelmesini istediği için "sen neler neler yapmışsın bunu da yaparsın" diyen, durumuna dair garip garip çözümler öneren, engelli yüreme yoluna direk diken, engelli otoparkına park eden,, bir yere kadar rampa yapan sonra merdlvenle devam eden, dilenmeyen engelliyi görünce bile hemen "aman başıma gelmesin mazAllah " dlye eline para sıkıştıran ve daha bir sürü şey yapan kişiler duygusal engellilerdir. Asıl engelleri doğuran "engelli" dlye tanımlanan bireyin gözü kulağı ayağı değil duygusal engellilerin sözleridir eylemleridir veyahut sorumluluk almadıklarındsn dolayı ortaya çıkan eylemsizlik halleridir. Bir şeylerin değişmesi için fiziksel engellerden evvel öncelikle insanların duygusal engellilikleri ortadan kaldırılmalı. Kaldırılmalı ki her yıl 3 Aralık Dünya farkındalık günlerine gerek olmasın. (Hoş bizler farkındalık ayağından o kadar uzağız ki "engelliler günü kutlu olsun" diyoruz. Oysa engellilik kutlanacak bir şey de değildir.) Kabul ettiğin, rengine izin verdiğin, duyduğun, gördüğün, anladığın birinin zaten farkındasındır...
İnsanlar değişim ister.
Bazen başkalarının yaşadığı hayata özenerek bazen hayatındaki sorunların bitmesini istediğini düşünerek yada zannederek bazen kendi içinden gelen bir sesle bazen başkalarının söylemleriyle belkide suçlamalarıyla yada sevdiklerini işini parasını kaybetme korkusuyla değişmek ve hayatında değişim ister.
Hayatlarının
İntihar
İntiharından bir önceki gün, "Artık sabahı da kaplıyor acı." diye kısa bir not düşen Pavese 27 Mayıs'ta günlüğüne şunları yazar Güçsüzlüğüm ve hiçbir şeye bağlanamayışım yüzünden bir girdabın içine girdim; güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen bu sorumluluğu yüklenemiyorum. Bunun tek çözümü var: İntihar.
Tek çözümün intihar olduğu bir yaşam
İntiharından önceki gün,
“Artık sabahı da kaplıyor acı.” diye kısa bir not düşen Pavese, 27 Mayıs’ta günlüğüne şunları yazar;
Güçsüzlüğüm ve hiçbir şeye bağlanmayışım yüzünden bir girdabın içine girdim; güçsüzlüğümü seyrediyor, onu iliklerimde hissediyorum, beni ezen bu sorumluluğu yüklenemiyorum. Bunun tek çözümü var: İntihar.
Edebi kariyerinin
Diyalektik *
_Spinoza: Anlamak, sevmenin başlangıcıdır.
_Leonardo da Vinci: Anlamadığın bir şeyi, ne sever ne de nefret edersin.
_Marki de Sade: İnsanın anlamadığı ve bilmediği bir şeyden hoşlanmaması kadar doğal bir şey olamaz.
_Gazali: Bir şeyi sevecek ya da düşman olacaksan, onu bilmen gerekir.
_Freud: Sevmek için anlamaya gerek yok çünkü insan duygusal
Bütünsel yaşamın üç temel kavramı nedir?
1. Farkındalık
2. Dürüstlük
3. Sorumluluk
Tanrı İle Sohbet-Gerçek ve Son Buluşma, Neale Donald Walsch