Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sıcaklığın etkisiyle rahat bir nefes aldı. "İsteyerek yapmadığımı biliyorsun, değil mi?" Biliyordum. Sorun da buydu. Bu bilgi beni özür dilemeye ve her türlü garip şeyi hissetmeye zorlamıştı. İlk başta onun bedenini istemiştim. Ama şimdi sadakatini daha çok istiyordum. "Biliyorum, kotyonok. Uyu hadi"
Sayfa 395Kitabı okudu
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Reklam
Bugündense yarını tercih etmek
Şu bağıntıyı hepimiz biliriz: Eğer B, A'dan büyükse ve C de B'den büyükse, bu durumda C, Adan da büyüktür. Buna geçişli bağıntı [transitive relation] deniyor. Hadi bir de şu örneğe bakalım: Cuma günü teslim edilmesi gereken bir iş olduğunu düşünün. Şimdi pazartesi sabahındayız. Pazartesidense bu işe salı günü başlamak daha tercih
Sayfa 59
Bir masal nedir ki gökten düşen üç elmanın sonrasını yazmadıkça? Peki okutabilir misiniz bunu çocuklarınıza? Hadi diyelim ki okuttunuz, ya Zalim Kurt'a ne demeli? Hangi anne baba minik yavrusunu uyutmak için bu değersiz masalı seçecek kadar acımasız olabilir? Ya da acaba yalnız çocuklar mıdır sorun; böylesi bir öyküyü okumanın yaşı var mıdır?
Üçüncü haftanın sonunda, öğle saati zengin baba çalıştığımız yere çıkageldi. Mağazaya girince Bayan Martinde kucaklaştı. İşlerin nasıl gittiği hakkında bilgi aldıktan sonra dondurma dolabına yönelip içinden iki çubuk dondurma çıkardı, parasını ödedi, Mike’la bana işaret etti. Hadi gelin çocuklar, şöyle bir dolaşalım. Elindeki dondurma çubuklarını
Başını çevir de lütfen kendine bir bak Azra..
Ey talib, Bak yeni bir karar daha aldıgını söylüyorsun. Kendince karar almaktan hoşlandıgın için böyle yapıyorsun; zira farklılıktan ve tu­ tarsızlıktan nefret ediyorsun. Ne karan alıyorsun? Yapmak veya yapmamak karan. Görüyor musun, daha şimdiden yaşamını iki seçenek arasına sı­ kıştırdın bile. Yapma karan alırsan yapmamaktan, yapmama karan
Reklam
"Sorun değil sadece bir çizik." "Yarayı temizlemeli ve bandajlamalıyız. Hadi gidelim." Alex'in dudakları yukarı kıvrıldı. "Emredersiniz hanımefendi." ... "Kıpırdama. Daha dikkatli olmalıydın, ciddi yaralanmadığın için çok şanslısın. Ne düşünüyordun ki?" Başımı kaldırdığımda Alex'in bana küçük bi gülümsemeyle baktığını gördüm. "Ne?" "Endişelendiğinde çok tatlı oluyorsun." "Beladan kurtulmak için şirinlik yapmaya çalışma." "Başım belada mı?" "Evet." "Şirinlik yaptığımı mı düşünüyorsun?" Başımı hafifçe aşağı yukarı salladım. "İkisine de bir çare bulsak iyi olur, değil mi?"
Sayfa 254
Ne gördüm bugüne dek? Hadi bugünü de sayalım- yarına dek ne gördüm? Yıllar önceydi; tren istasyonunda bir adam gördüm. Bir şey sormam gerekiyordu; ya da bana öyle gelmiş olabilir. Sormaktan nefret ederim- kim neyi bilebilir ki? Ne sorarsanız sorun, herkesin hemen kendini düşünmesi ve kendini anlatmaya başlaması bu yüzdendir. Yüzünü bile çevirmeden bana gerekeni söyledi. Ne kim olduğumu, kendisine benzer bir yanım olup olmadığını merak etti ne de kendini belli edecek bir şey yaptı.
Her şeye olduğundan farklı bir anlam veriyorsunuz, hatta susmaya bile. Başka türlüsü elinizden gelmiyor. Hadi buyurun onu da sorun!
Sayfa 110Kitabı okudu
Başlıca sorun, çirkine alışmak, baka baka, göre göre çirkini kanıksamak, Hadi eski tabirle söyleyeyim: çirkini itiyad kesbetmek. Karşılaştığımızda güzeli tanıyamamak, ve(ya) güzeli tanıyamayacak denli çirkinleşmiş bir bakışın sahibi olmak.
241 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.