Kitabı öykü ve roman okumalarımin arasinda dikkatimi toplamak ve kendimi geliştirmek için tercih ettim. Antropolojiye ve arkeolojiye olan ilgim bu tarz kitaplar okumadan önce biraz sosyoloji bilmem gerektiği sonucuna götürdü.
Kitap 135 sayfadan ve kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Sosyolojiye tarihsel bir ders kitabı yeknesaklığinda değil, kaliteli sohbet havasında anlatan bir yapısı var.
Sosyolojinin ortaya çıkış sebepleri, sosyologun çalışma yöntemleri ve dikkat etmesi gereken noktalar, sosyolojik yöntemler, sosyolojinin ana temaları ( burada toplumsallaşma, toplumsal katmanlar, toplumsal kontrol vb bilgiler açıklanıyor) bölümlerinden oluşmuş.
Belki çok dikkatli bir lise öğrencisi ama çoğunlukla lisans mezunu kişilerin tercih edebileceği, bu alanda temel kavramları ogrenebilecegimiz,.bir araştırma ya da anket sonucunu dinlerken ya hut TV de toplumsal bir olayın haberini dinlerken, izlerken aslında ne olduğu, ne söylenmek istendiğini daha dışarıdan ve objektif bir şekilde yorumlayabilecegimiz, bakış acımızı zenginleştirecek kitap.
Kitap ne yazık ki, özellikle Fransiz devrimi, oncesi ve sonrası etken alınarak, sosyolojiyi batı medeniyetinin bulduğu bir bilim dalı olarak göstermekte ve asla İslamiyet'fen zerre söz etmemektedir. Oysa sosyoloji Durkheim ya da Kant'tan çok önce 13. yy da İbn'i Haldun tarafından temelleri atılmış bir bilim dalıdır. Bu açıdan dikkatli okunması gereken bir kitap.