Bence filozoflar üzere okuma yapmadan bu kitaplara kesinlikle bakın. 6 ciltlik bir eser ve bunu size tavsiye etmemin yegane sebebi direkt filozofların kitaplarını okumaktansa evvela o filozofları okuyup hatmetmiş işin ehli insanların o filozoflar hakkında doyurucu metinlerini okumanın daha doğru olduğunu düşünmemdir. Kitap içerisinde bir çok düşünürün sosyal teorisi, metodolojisi ve entelektüel portresi anlatılıyor. Kesinlikle alın halka hitap eden herkesin anlayabileceği 6ciltlik muazzam bir çalışma olmuş. Özellikle sosyolojiye ilginiz varsa giriş niteliğinde bir eser; sosyoloji nasıl yapılır toplum nasıl hangi metodlar ile anlaşılır sorularını farklı sosyologlar üzerinden çok güzel ve basit açıklamış.Hepsini tavsiye ederim, dili de sade ve basittir.
Toplumsal kuralların aşılanması, asla "doğal olarak" gerçekleşmez; sürecin başarısına katkıda bulunan muhtelif toplumsal makamların müdahalesini gerektirir.
Sosyoloji dersini almaya başlamamla beraber , gerek sosyolojiye giriş kitapları gerekse sosyoloji konusunu barındıran kitap arayışına girdim .
Bir öneri sonucu aldığım
Vitrinde Yaşamak kitabı gerçekten benim beklentilerimi karşıladı diyebilirim . Tabii ki , konu hakkında pek bilgim olmadığından mütevellit bazı bölümleri anlamlandırmak da zorlandım .
Genel olarak 1980'lerin Kültürel İklimi'ni daha iyi anlayabildiğim , bir yandan baskı uygulanırken diğer yandan insanların daha çok özgürleşmesini , konuşmasını vurgulayan bir sistemin hakim olduğu görebilmekteyim .
Yanlış bilginin özellikle vurgulandığı da aynı şekilde net olarak görülebilmekte .
İyi okumalar dilerim ...
kendimi bir taşra entelektüel'i gibi hissediyorum tek karşı çıktığım soğuk hava ve mahalle muhtarı! elimde bir sosyolojiye giriş kitabı, dilimde üç beş filozofun sözü ve narsizmle bakan gözler, sanırım Sabahattin Ali yaşasaydı bunları yazardı!
kendimi bir taşra entelektüel'i gibi hissediyorum tek karşı çıktığım soğuk hava ve mahalle muhtarı! elimde bir sosyolojiye giriş kitabı, dilimde üç beş filozofun sözü ve narsizmle bakan gözler, sanırım Sabahattin Ali yaşasaydı bunları yazardı!
Kitabı öykü ve roman okumalarımin arasinda dikkatimi toplamak ve kendimi geliştirmek için tercih ettim. Antropolojiye ve arkeolojiye olan ilgim bu tarz kitaplar okumadan önce biraz sosyoloji bilmem gerektiği sonucuna götürdü.
Kitap 135 sayfadan ve kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Sosyolojiye tarihsel bir ders kitabı yeknesaklığinda değil, kaliteli sohbet havasında anlatan bir yapısı var.
Sosyolojinin ortaya çıkış sebepleri, sosyologun çalışma yöntemleri ve dikkat etmesi gereken noktalar, sosyolojik yöntemler, sosyolojinin ana temaları ( burada toplumsallaşma, toplumsal katmanlar, toplumsal kontrol vb bilgiler açıklanıyor) bölümlerinden oluşmuş.
Belki çok dikkatli bir lise öğrencisi ama çoğunlukla lisans mezunu kişilerin tercih edebileceği, bu alanda temel kavramları ogrenebilecegimiz,.bir araştırma ya da anket sonucunu dinlerken ya hut TV de toplumsal bir olayın haberini dinlerken, izlerken aslında ne olduğu, ne söylenmek istendiğini daha dışarıdan ve objektif bir şekilde yorumlayabilecegimiz, bakış acımızı zenginleştirecek kitap.
Kitap ne yazık ki, özellikle Fransiz devrimi, oncesi ve sonrası etken alınarak, sosyolojiyi batı medeniyetinin bulduğu bir bilim dalı olarak göstermekte ve asla İslamiyet'fen zerre söz etmemektedir. Oysa sosyoloji Durkheim ya da Kant'tan çok önce 13. yy da İbn'i Haldun tarafından temelleri atılmış bir bilim dalıdır. Bu açıdan dikkatli okunması gereken bir kitap.
Refah artiği için, arzular coşar. Onlara en zengin
sunulan ganimet onları uyarır, onları daha talepkâr ve her tür kurala
daha aç hale getirirken, geleneksel kurallar da otoritelerini
kaybeder.