Örneğin, yazarlar kendilerini had safhada kurumuş hissettiklerinde, ıslanmanın yolunun yazmak olduğunu bilirler. Ama buzda sıkışıp kalmışlarsa yazamazlar. Resim yapmak için can atan ressamlar vardır, ama kendi kendilerine, “Haydi oradan. Çalışmaların çok tuhaf ve çirkin,” derler. Henüz üzerinde duracak sağlam bir basamak bulamamış ya da yaratıcı hayatlarını geliştirmekte yaşk savaş atlan gibi davranan sanatçılar vardır, ama yine de kaleme, fırçaya, daktilo şeridine, harflere her uzandıklannda, “Sen bir beladan başka bir şey değilsin, işlerin marjinal ve hiçbir şekilde kabul edilemez - çünkü bizzat sen marjinal ve kabul edilemezsin,” dendiğini duyarlar.
Peki çözüm nedir? Çirkin ördek yavrusunun yaptıklannı yapın. İlerleyin, didinip çabalayarak yol alın. Hemen kalemi elinize alm, sayfanın; üstüne koyun ve sızlanmayı bırakın. Yazın. Fırçayı elinize alın ve de' ğişmek için kendinize karşı acımasız olun ve resim yapın. Dansçılar, rahat elbiselerinizi giyin, saçlarınıza, belinize ya da bileklerinize kurdelelerinizi bağlayın ve vücudunuza buradan uzaklaşıp gitmesini söyleyin. Dans edin. Aktrisler, oyun yazarlan, şairler, müzisyenler ya da başkaları. Genel olarak, sadece konuşmayı bırakın. Şarkıcı değilseniz, tek bir söz daha etmeyin. Kendinizi ister tavam olan bir odaya, isterse gökyüzünün altında açık bir araziye kapatm. Sanatınızı yapın. Genelde bir şey hareket ediyorsa donmaz. Öyleyse hareket edin. Hareket etmeye devam edin.