elde etmek istediğin şey her ne olursa olsun, kökünden götürmek istediğin sürece, sapı elinde kalır!
"Layla?" Sesim soru sorar gibi fısıltıyla çıkmıştı. Gözünden bir damla yaş akarak yanağından aşağı süzüldü. Başını salladı… belli belirsiz. "Leeds," dedi. "Şu anda nasıl göründüğünü biliyor musun?" Başımı iki yana salladım. Dudakları kıvrılarak gülümsedi. "İçten içe ölüyormuş gibi görünüyorsun." Bu sözler bana gereken tek kanıttı. Hızla yanına gidip Aspen'le yatağın arasına girdim. Yatağın korkuluklarını indirip yanına yattım. Yüzünün her tarafını, ellerini, başının üstünü tekrar tekrar öptüm. Layla hem ağlıyor hem gülüyordu. "Başardık," dedi. Yanağımı yanağına dayayarak içimi çektim. "Başardık Layla." Yanaklarındaki gözyaşlarını sildim. "Bir daha söyle. Adımı tekrar söyle." "Layla," diye fısıldadım. "Layla,Layla,Layla." Beni öptü. Beni öpen Layla'ydı. Layla.
Sayfa 319
Reklam
"Muhyiddin'in kitaplarında, bahusus "Fusûsu'l Hikem"inde bu gibi birçok sözlere tesadüf olunuyor, Firavun'un imanına, cehennem azabının adem-i devamına kail bulunuyor, âbide mabudiyet, mahlûka halıkiyet sıfatını izafe ediyor. Bütün ecza-i kâinata birer hıssa-i ulûhiyet ayırarak onlara karşı yapılacak ibadetlerin Allah'a ibadet olacağını iddia ediyor. Daha birçok sözler var ki, hiçbir vechile tevcih ve tevili kabil bulunmamakta. Eğer bu sözlerde bütün dinî esaslara, lisan kanunlarına, kadim Sofiyye hazeratının nezih, perhizkârane sözlerine muhalif olmalarına rağmen, tevil edilirse artık cihanda batıl hiçbir söz kalmamak ve hiçbir bâtıl akîde bulunmamak icap eder. Bunun neticesinde sözler; maksatlara, hakikatlere delâlet hassasından mahrum kalır."
Sayfa 104 - Nuhbe Yayınları - Ömer Nasuhi BilmenKitabı okuyor
“Hayır, dostum. Ben, en acıklı anda bile güldürücü sözler bulabilen bir insanım. Kendime acımam yoktur.“
... demek ki pek de aşk değil söz konusu olan, tabii aşk -ya da daha doğrusu tutku- denilen şey de şunlar değilse eğer: Şu dilsiz şey, şu ileri atılımlar, şu geri çekilmeler, şu nefretler, dile getirilmemiş -hatta biçimlenmemiş- her şey, kısacası şu basit hareketler, sözler, anlamsız sahneler dizisi ve tam da ortasında, bir girizgâh bile olmadan, göğüs göğüse şu acil, hızlı, vahşi saldırı, herhangi bir yerde,.. ..şu deri ve kemikten hiç değişmeyen, ne düşündüğü anlaşılmaz, hüzünlü, suskun maskesiyle, pasif, tasalı ve hizmete hazır olarak.. .
Sayfa 45 - Sel Yayıncılık
"Fotoğraf çektirmek için yan yana getirilmiş iki nesne değiliz biz Güvercin curnatasında yan yana akan iki güverciniz Mesafeler birleştirdi bizi bir de sözler Razı olma hiçbir sessizliğe.."
Reklam
Ben, en acıklı anda bile güldürücü sözler bulabilen bir insanım. Kendime acımam yoktur.
Sayfa 61 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Artık güzelim, en usta ressamın büyük bir hasretle birbirini kucaklamış ya da öpücük toplayan gayrimeşru âşıkları tasarlayarak resmettiği tablosunda ne güzellik bulunabileceğini düşünmeli! Bunda güzellik ancak ressamın maharetindedir. Yoksa resmedilen bu olay hayal edildiğinde iğrençlikten başka bir șey bulunmaz. Bir şair ne kadar hünerli olursa olsun, terk edilmiş bir âşığın nicedir hasretini çektiği cananıyla buluşmaya gitmesini ne kadar zarifçe sözler ve anlamlarla örtmeye çalışırsa çalışsın, yine bu meseleyi kendinin olmayan bir şeye saldırı olmaktan kurtarabilir mi?"
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - MehabeKitabı okuyor
Size yorulmaksızın güzel ve kolay bir yaşam sürdüklerini ifade edenlere sakın kanmayın. Esasen onların yaşamları hem daha yorucu hem de daha hüzünlüdür, üstelik sizin yaşamınıza nispetle gerilerde kalır. Şayet dediğim gibi olmasaydı onlar böyle boş sözler sarf edemezlerdi.
Sayfa 37
Yeryüzünün kısa misafirleriyiz, az zamanda çok kötü şeyler yapar, kötü sözler söyleriz.
Sayfa 986 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.