dedikodu sevmek için bir neden daha...
"Paul'un Peter hakkında söyledikleri, bize Peter'dan çok Paul hakkında bilgi verir." Spinoza
Spinoza der ki:
❝Özgür adam, ölüm hakkında kötü düşünmez. Bilgeliğiyle ölüm üstüne değil, hayat üstüne düşünmedir.❞
Reklam
Kuantum Fiziğinde ise Bilgide doğruluğun ölçütü Empirik kesin­likte değil
Bilgi kuramında akılcılığı savunan herhangi biri, daha önce gördüğü­müz gibi, bir Descartes veya Spinoza gibi bilgide doğruluğun ölçütünü kesin­likte bulur; bu kesinliği ise genel olarak onu meydana getiren kavramların açık seçikliğinde ve onlar arasındaki ilişkilerin tutarlılığında arar. Bunlardan olu­şan, parçaları arasındaki ilişkilerin tam ve tutarlı bir biçimde kurulmuş oldu­ ğu rasyonel bir sistemi, bilimin erişmek istediği bir ideal olarak kabul eder. Oysa Plotinos tam bunun tersini söylemektedir. Onda akıl düzeyinde nesneler hakkında sahip olduğumuz açık ve seçik algılarımız (Tanrı) Bir'in bilgisine erişmek söz konusu olduğunda, yerlerini tümüyle kendine özgü, biricik ve dile getirile­mez bir deneye bırakmaktadırlar. Burada söz konusu olan artık ne diskürsif bir akıl yürütme, ne felsefi bir temaşadır, yalnızca ve tümüyle mistik bir veed­ dir (ecstasy).
Sayfa 215 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
Spinoza noktayı koymuş bizlere okuyup anlamak düşer :D
❝Kutsal Kitap, olayları ikinci nedenleriyle açıklamıyor. Sadece insanları, özellikle de okumamışları dine bağlama gücüne sahip bir düzen ve yöntemle anlatıyor. Amacı aklı inandırmak değil, hayâl gücünü çekmek ve hükmü altına almaktır. Sık mucizeler ve ikide bir Tanrı’nın kendini belirtmesi bundandır. “Yığınlar, Tanrı gücünün ve takdirinin, doğa hakkında edinmiş oldukları kavramın tersine yer alan, olağanüstü olaylarla en açık olarak doğrulacağını düşünürler. Doğa alışık olduğu düzende çalıştıkça, Tanrı’nın gerçekten eylemsiz durduğunu sanırlar. Bunun tersi olarak da, Tanrı eylemde bulundukça, doğanın gücünün ve doğal nedenlerin tembel durduğunu düşünürler.❞
Bize benzeyen ve hakkında hiçbir tarzda bir duyguya sahip olmadığımız birinin bir duygusu olduğunu hayal edersek sırf bundan dolayı ona ben­zer duyguyu duyarız.
Herkes şöyle tekrar eder: Ne kadar insan varsa o kadar görüş vardır, herkes kendi fikrinde ısrar eder, kafalar arasındaki farklar damaklar arasındaki farktan daha az değildir. Ve bütün bu atasözleri (dicton) insanların şeyler hakkında ancak kendi beyinlerinin yatkınlığına göre hüküm verdiklerini ve şeyleri bilmekten ziyade hayal ettiklerini kanıtlıyor.
Sayfa 75 - Dost Kitabevi Yayınları, 4. Baskı: Haziran 2011, Ankara, Türkçesi: Hilmi Ziya ÜlkenKitabı okudu
Reklam
554 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.