Yazarla ilk tanışmam bu kitabıyla oldu. Kitapta ele aldığı konu günümüzde hala sorun olan “kadınlar” Kadınlar birçok kuşakta önemsenmemiş, fikirleri hor görülmüştür. Bırakın fikir beyan etmelerini eğitim görmeleri bile olağan bir durum olarak karşılanmıştır. Eğitim gören kadınlar ise “ukala” olmuştur. Kadınların da bir insan olduğunu ve erkekler kadar onların da varlığının söz konusu olduğuma değinilmiştir.
Kitapta kısaca anlatmam gerekirse eğitim görmüş ve meslek sahibi olacak Feniçka’nın Paris’te tanıştığı ve daha sonrasında yolları kesişen Max Werner’in kafasındaki -kadınlara karşı- bazı önyargıları yıkıp dost olmaları ve sorunlarını paylaşmaları ele alınmıştır.
Kitap genel itibariyle anlatmak istediği şeylerle gayet güzel. Fakat ters düştüğüm bir kısım oldu. Bir erkek ve bir kadın elbette dost olabilir, fikir alışverişi yapabilir, birlikte çalışabilir… Ancak kitapta Feniçka’nın bir ilişkisi olmasına ve Max’in de nişanlısı olmasına rağmen dostluklarındaki yakınlığı pek tasvip edemedim. Ve kitabın sonu beni pek tatmin etmedi. Yine de okumanızı öneririm, şimdiden iyi okumalar dilerim!
