Aslında ben halkımızın standart entelektüel bir yaşamdan uzak, “çok şükür karnımız doyuyor” fakir hayat görüşü tercihine saygı duyuyorum. 75-80 yıl yaşayacağız. Mağaradan bozma evde, ekmek ve bulgur yiyip sadece televizyon izleyerek günde 12 saat çalışıp, kalan saatlerde de evde vakit geçiren de ölüyor, dünya nimetlerini dünyayı gezerek yiyerek içerek ve eğlenerek yaşayan da ölüyor. İki satır okumadan yaşayan da ölüyor, kitapların büyülü dünyasından gezen de ölüyor. Amaaaan!
YERİND BİR TESBİT.
Sosyolog Mümin Sekman, bakınız ne güzel yazmış:
Ülkemiz Ortadoğu'lu bir zihniyet tarafından,
Ortadoğu'lu bir üslupla yönetiliyor ve görünen o ki yakında tamamen Ortadoğu’ya dönüşeceğiz.
Ortadoğu'luluk nedir bilir misiniz?
-Ölümü yüceltip güzel yaşamayı aşağılamak Ortadoğu'luluktur.
-Dini yüceltip
PARANIN KALESİ (MAMONUN KALESİ)
Kültürümüzde büyük boyutları olan diğer bir kale de paradır. Pek çok kişi maddi şeylere verilen değer ve önemi içeren materyalizm kavramını anlar ve bunun yanlış olduğuna inanır; buna karşın İsa materyalizmden bir kavram olarak değil, sahte bir tanrı olan paradan (mamondan) bahseder.
“Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip
Sayfa 111Kitabı okudu
Jack Knetsch ayrıca, incelikli manipülasyonların mülkiyet etkisini yok ettiği deneyler de yaptı. Katılımcılarda mülkiyet etkisi ancak, emtiaya takas olasılığının sözünün geçmesinden bir süre önce sahip olmuşlarsa görüldü. Standart iknayı savunan ekonomistler, Knetsch'in psikologlarla çok fazla zaman geçirmiş olduğunu söyleyeceklerdir, çünkü deneysel manipülasyonu, sosyal psikologların önemli olmasını bekledikleri değişkenlerle ilgiliydi. Gerçekten de, deneysel ekonomistlerin ve psikologların farklı metodolojik kaygıları, mülkiyet etkisine ilişkin süregelen tartışmada açıkça ortaya çıkmıştır.
Bu örnek, standart kayıtsızlık eğrisinin öngörmediği seçimin iki yönünü vurguluyor. Birincisi, zevkler sabit değildir; referans noktasıyla birlikte değişirler. İkincisi, deği§ikliğin dezavantajları avantajlarından ağır basar, bu da mevcut durumu destekleyen bir yanlılığa sebep olur.
Üniversite öncesi de böyleydim ben.
Üniversiteden mezun olan birçok öğrencimiz bile gelecek 20-30 yıl içinde kendilerini nerede görmek istediklerine dair özgün bir hayale sahip değiller.
Akıllarında sadece bazı meslekler, standart ve öğretilmiş kalıplar var. Ama kendilerini özel bir durumda görmek, kendilerine uygun bir duruş, iş yahut meşgale hayal etmekte zorlanıyorlar.
