Kitabın adı gerçekten de kitabı tek kelimeyle özetliyor. Mecburiyet... Ferdinand'ın yaşadığı o arada kalmışlık, mecburiyet duygusunun üzerinde yarattığı baskı çok iyi yansıtılmış. Karısının ona olan desteği ve onu bu mecburiyetten kurtarma çabası, koşullar ne olursa olsun özgürlüğüyle var olabileceğini ısrarla, bıkmadan Ferdinand'a anlatmaya çalışması çok cesurcaydı bence. Ferdinand, askere geri çağrıldığı mektupla karşı karşıya kaldığında resmen hayatını, neden yaşadığını, ona yaşama bağlayan her şeyi bir anda unutması ve karısının ısrarlarına rağmen kaçınılmaz kaderine boyun eğmek zorunda olduğu fikrinden kendini alamaması Ferdinand'ın çaresizlik duygusunu bana iliklerime kadar hissettirdi. Ama sonunda o içindeki özgürlükçü ruhu ortaya çıkardığında ve o trenden ayrılıp koşa koşa karısına döndüğünde işte o zaman Ferdinand' a hayran kalmamak elde değildi.