Allah’ın affetmeyeceği hiç kimse ve hiçbir günah yoktur. Sözgelimi kul, içtenlikle yaptıklarına pişmanlık duyar, tövbe eder, iman eder ve kalan ömründe salih ameller yapmaya devam ederse Allah, bundan dolayı çok sevinir ve o kulu kesinlikle affeder, hatta “Seyyiatını bile hasenata çevirir!” Öyle ki, değerli bir varlığını kaybedip de geceyi derin bir üzüntü ve keder ile geçiren bir kimsenin, sabah kalktığında kaybettiği şeyi yanıbaşında görüp de büyük bir sevinç yaşayan kimseden daha fazla… Ancak zâlimler ve kâfirler Allah’tan ümidini keserler! Fakat ölürken yapılan tövbe, tövbe değildir. “Ölüm gelip çatıncaya kadar kötülükleri işleyip de can verme anında: ‘Ben şu anda tövbe ettim’ diyen günahkârlar ile küffar olarak ölenlerin tövbeleri tövbe değildir.” Nitekim Mevlânâ hazretleri de bu âyeti tefsir mahiyetinde şöyle dememiş midir: “Ne olursan ol yine de gel. Tövbeni bin defa bozmuş olsan da gel! Zira burası (Allah’ın kapısı) umutsuzluk kapısı değildir.”
Sayfa 81 - Fecr yayınları
Şimdiden düşünün, yaşhılık çalacak bir gün kapınızı O halde, bir an bile boşa geçirmeyin zamanınızı Vakit varken, hâlâ gençliğinizin baharını yaşıyorken, gününüzü gün edin, yoksa su gibi akıp gider yllar; Aktı mı dereler, bir daha asla dönmez doğduğu kaynağa geçip gitti mi saatler, geri dönmez asla. Dolu dolu yaşayın gençliğinizi: yıllar koşar gider çabuk adımlarla doğan her yeni gün, bir öncekini aratır mutlaka. Ne menekşe bahçeleri görmüşümdür ben, şimdiyse aklar düşmüş üzerlerine; şu dilkenli çalıdan, gülden taçlar örmüştüm bir zamanlar kendime. Reddediyorsun ya şimdi âşıklarını, gün gelecek, yaşlanacaksın, yapayalnız uzanacaksın gecenin ayazına, akşamları bağırış çağırış hiç kırılmayacak artık kapıların, sabahları eşiğine konmuş bir tek gül bile bulamayacaksın
Reklam
Filistinlilerin iş yeri açması, avukatlık veya hekimlik yapması, ehliyet alması veya araba kullanması, ev yapması, su pompası kurması veya kuyu açması, zeytin veya narenciye ağacı dikmesi yahut kayıtlı olduğu bölgenin dışında yaşayabilmesi için izin alması gerekiyordu. Böylelikle barınma, geçimini sağlama, hareket özgürlüğü gibi en temel haklar bile, her an insanların elinden alınabilecek bir ayrıcalığa dönüşmüş oluyordu. Gazetelerin yanı sıra "siyasi mahiyette" broşür veya posterlerin basılması yahut dağıtılması için de izin alınması şarttı. Dahası kimi zaman alınması yıllar süren izinler, başvuru sahibinin komşularını ispiyonlamak için iş birliği yapmaya yanaşıp yanaşmamasına da bağlı olabiliyordu. İnsanlar arasındaki ilişkilere şüphe tohumları ekerek güveni aşındıran bu izin rejiminin Filistin toplumunun parçalanmasına katkıda bulunması ve İsrail güçlerine yönelik müthiş bir öfke yaratması hiç de şaşırtıcı değildi.
Sayfa 136 - Say YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamla ölüm arasında bir kütüphane var," dedi. "Bu kütüphanedeki raflar sonsuza kadar gider. Her kitap yaşamış olabileceğin başka bir hayatı yaşama şansını sunar sana. Farklı seçimler yapmış olsan, şu an nasıl bir hayatın olacağını görürsün... Pişmanlıklarını telafi etme şansın olsaydı, bazı konularda farklı davranır mıydın?"
Sen kendi romanını yaşadın biz kendi romanımızı yaşıyoruz şu an, hüzünlü de olsa, neşeli de hep aynı sözcükle son bulan.
Sayfa 60 - Garbis Cancikyan'a mektupKitabı okudu
200 syf.
8/10 puan verdi
''Birinin bilmediği bir şeyi bildiğini sanması cehaletin en utanç verici türü değil midir?'' ''Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece Tanrı bilebilir.'' Bu ikisi gibi daha birçok usta işi alıntının olduğu bu kitap toplam 4 tane diyalogdan oluşuyor: Euthyphron, Sokrates'in Savunması, Kriton ve Phaidon. Bu 4 diyalog birbirleriyle bağlantılı ve devam niteliğindeler o yüzden hepsi bir kitaba toplanmış. Kitap genel olarak Sokrates'in dava öncesi, dava esnasında, dava sonrası ve son gününde geçen konuşmaları içeriyor. Her diyalog bende ciddi bir aydınlanmaya sebep oldu. Sokrates'in bilgiye dolaylı yoldan gelmesi veya kendi ifadesiyle ''bilgiyi doğurtma'' şu an hala kullanılan bir yöntem. Kitabı okurken her cümleye ayrı bir kafa yormanız gerekli. Bu şekilde yol alırsanız yüksek ihtimalle Sokrates'in çıkardığı yargılara ''vay be'' tepkisi vereceksiniz. Kitapta bazen anlamadığım yerler oldu. Tekrar tekrar dönüp 5. okuyuşumda anladığım sayfalar da oldu. Bunlara hazırlıklı olmanız lazım çünkü zaten kitapta sizden istenen şey bu. Bu sayede genel kabullerin aslında çelişkiler içerebileceğini fark ediyorsunuz. Gerçekten okurken çok keyif aldığım aynı zamanda beynimi %100 kullandığım bir kitap oldu herkese açık önerimdir.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202353.4k okunma
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.