Lise yıllarımızda saf şiirin kurucusu, akşam şairi gibi isimlerle tanıdığımız; O Belde, Merdiven gibi şiirlerine hayran olduğumuz Ahmet Haşim'i bu kez düzyazılar aracılığı ile tanımak istedim ve Bize Göre'yi okudum.
Üniversitede de Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okumuş biri olarak düştüğüm bir hatayı farkettim bu kitabı okuduktan sonra.
Bulutlar bize küsünce nehirler kurur, tarlalar ölür, bahçeler solar, toprak ürünlerini keser; insanların kesesi ve bunun sonucu olarak da devletlerin hazinesi boşalır; ticaret durur, sanat durur. Bu geniş ve yaygın dramın ortasında, insanın korkunç kaderini bir an tasavvur etmek bile muhayyileyi yakmaya kâfidir. Denilebilir ki, normalden biraz daha fazla sürecek bir kuraklık, milyonlarca insan neslinin, asırlardan beri zahmetle biriktirdiği zekâ sermayesini tüketmeye ve bizi bu derece şımartan bir medeniyeti iflas ettirmeye kâfidir. Kısaca, hayatın sonsuz çarklarını döndüren bulutlardır!
Desene! Şu çarkları su ile dönen dünya, eski zamandaki gibi bir değirmenden hâlâ farklı değil!