Bütün gece yağmur yağdı. Küçük havuzum bir gecede, ağzına kadar dolu bir göl oldu. Uyandığımda, su kaplamıştı her yanı mavi, derin ve uçsuz bucaksız. Bir gecelik yağmur, nasıl da bir göl yarattı küçük havuzumdan? Dün gece geldi yağmur ve aralıksız yağdı karanlık saatler boyu. İlkin anlamamıştım böyle bir mucizenin olacağını. Karanlık odamda yatarken Sravana gecesine sarmalanmış ve dinlerken tarlalarda inleyen rüzgarı, bilmiyordum böyle bir mucizenin olacağını. Şimdi bakın gözyaşlarımdan oluşan şu engin denize, kar beyazı bir nilüfer yüzüyor üzerinde yalnız bir nilüfer, parlak, iyice açmış ve neşe dolu güneşe dönük yüzü. Kim bilir ne zaman açtı bu nilüfer, sonu görünmeyen bu gözyaşı denizinde? Tek başıma oturmuş bakarken bu nilüfere, şaşıyorum geceki hüznümün tomurcuğuna. Tüm kırgınlıklarımdan, uyanık kaldığım gecelerin gözyaşlarından ve sert rüzgarların dağıttığı iç çekişlerimden, nasıl oldu da açtı bu nilüfer? Bu beyaz ve saf nilüfer, nasıl oldu da çıktı gecelerin hüznüyle dolu yüreğimden?
Sayfa 117 - 101 Şiir
Doğrusunu Biliyor Muydunuz? - Yanlış Bilinen Atasözü ve Deyimler ; 1. "Güzele bakmak sevaptır" değil, "Güzel bakmak sevaptır" biçimindedir. 2. "Azimle sıçan duvarı deler" değil, "Azimli sıçan duvarı deler" biçimindedir. 3. "Göz var nizam var" değil, "Göz var izan var." biçimindedir. (izan: anlayış, anlama yeteneği. nizam: düzen, kural) 4. "Eşek hoşaftan ne anlar" değil, "Eşek hoş laftan ne anlar" biçimindedir. 5. "Aptala malum olurmuş" değil, "Abdala malum olurmuş" biçimindedir. (aptal: alık. abdal: derviş) 6. "Kısa kes aydın havası olsun" değil, "Kısa kes aydın abası olsun" biçimindedir. (aba bir giysidir ve Aydın efesinin abası kısa ve dizleri açıktır.) 7. "Su uyur düşman uyumaz" değil, "Sü uyur düşman uyumaz" biçimindedir. (sü: asker) 8. "Saatler olsun" değil, "Sıhhatler olsun" biçimindedir. (sıhhat: sağlık) 9. "Su küçüğün söz büyüğün" değil, "Sus küçüğün söz büyüğün" biçimindedir. 10. "Elinin körü" değil, "ölünün kûru" biçimindedir. (kûr: mezar, gömüt) 11. "Sıfırı tüketmek" değil, "zafiri tüketmek" biçimindedir. (zafir: soluk) 12. "Eni konu" değil, "önü sonu" biçimindedir.
Reklam
Göl Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
İklimler çileme çare bulmuyor. Mevsimler halimi sormuyor Ayşen... Sakiler derdime derman olmuyor. Şarkılar yaramı sarmıyor Ayşen... İlkbahar, yaz derken hazanım soldu. Murada ermeden miyadım doldu. Kalb gözüm, ellere bakar kör oldu. Senden başkasını görmüyor Ayşen... Hasretin tüketti bütün varımı, Seraba döndürdü hülyalarımı,
''bu gece havada zamanın kokusu vardı. tomas gülümsedi ve hayal gücünü işe koştu. bir düşünce vardı. zaman nasıl kokardı? toz, saatler ve insanlar gibi. zamanın sesi nasıldır diye merak ederseniz, karanlık bir mağarada akan su, ağlama sesleri boş tabutların kapağına vuran toprak ve yağmur gibidir bu ses. daha da ileri gidecek olursak, zaman neye benzer? zaman, kapkara bir odaya usul usul yağan kara, ya da eski bir sinemadaki sessiz filme, ya da yeni yıl balonları gibi aşağıya ve hiçliğe doğru düşen yüz milyar surata benzer. işte böyle kokar ve ses verirdi zaman. ve bu gece zamana neredeyse dokunabilirdiniz.''
375 syf.
8/10 puan verdi
Aslında hiç de kötü bi' kitap sayılmaz ama benim gibi durgun kitapları sevmeyen kişiler için pek de çabuk biteceğini düşünmüyorum. Ama yine de içinde bazen ilgi çekici şeyler olabiliyor. Bazen çok güzel sözler karşınıza çıkıyor. Bazen anlattığı kısacık hikayelerle düşündürüyor. Kısaca aksiyon polisiyeciler biraz sıkılacaktır ama diğer türlü okunur
Denemeler
DenemelerMontaigne · Cem Yayınları · 199955,1bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.