Şu şekil sevdiğine kıyak geçeceksin
Şehir merkezinde yürüdüğüm uzun saatler boyunca, Ortadoğu'nun herhangi bir şehri kadar "pis" buldum Kahire'yi. Yağmurun yılda birkaç kez yağdığı, fakirliğin ve sefaletin ciddi boyutlara ulaştığı, dışarıdan yoğun şekilde göç alan 20 milyonluk bir metropolün istediğimiz şekilde "temiz" olmaması gayet normal. Bilmiyorum, belki de Kahire'ye biraz kıyak geçiyorum. Olsun, hak ediyor.
8 saat diyeti(The 8 hour Diet)
“Bu diyette günün tüm beslenmesi 8 saatlik bir zaman aralığında yapılıyor ve geri kalan 16 saat içinde hiçbir şey yenilmiyor (su ve şekersiz çay serbest). Uygulanışı şöyle: Akşam saat 8'den sonra hiçbir şey yenilmiyor, sabah kahvaltı edilmiyor ve ilk yemek öğlen 12 civarında yeniliyor. Akşam 8'den sonra hiçbir şey yenilmemesi gerektiği zaten herkesin malumu, eh uykuda da yenilmez, geriye kaldı 4 saatlik bir oruç dönemi. İşte o 4 saat metabolizmanın yağ yakma ve tamirat moduna girdiği en önemli saatler!.."
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
AYŞEN İklimler çileme çare bulmuyor, Mevsimler halimi sormuyor Ayşen. Sakiler derdime derman olmuyor. Şarkılar yaramı sarmıyor Ayşen... İlkbahar, yaz, derken, hazânım soldu,
Sayfa 170Kitabı okudu
"Saatler, ben saydıkça geçiyor da peş peşe, Nurlu gün, bakıyorum, çirkin geceye göçmüş. Görüyorum soluyor, yaşlanıyor menekşe, Kapkara büklümleri kaplıyor apak gümüş. Yapraksız, çıplak kalmış ulu ağaçlar işte: Sürüleri sıcaktan korurlardı eskiden. Yeşil yaz ekiniydi, şimdi devrilmiş de, Aksakal, salkım saçak, şu arabada giden. Düşünmeden edemem senin güzelliğini: Sen de çökersin vaktin yıkıp geçtikleriyle, Çünkü tatlı ve güzel, her şey harcar kendini, Yetişen tazeleri görüp koşar ecele. Kimse karşı koyamaz zamanın tırpanına, Kendi soyun direnir O kıyarken canına..."
Doğal ölüm
"-Yapacak bir şeyiniz var öyleyse? -Kazanmak zorunda olduğum yaşamım var...İşim; başkalarının katlandıkları, benimse dayanmaya çalıştığım şu sekiz saatler..."
Şimdiden düşünün, yaşhılık çalacak bir gün kapınızı O halde, bir an bile boşa geçirmeyin zamanınızı Vakit varken, hâlâ gençliğinizin baharını yaşıyorken, gününüzü gün edin, yoksa su gibi akıp gider yllar; Aktı mı dereler, bir daha asla dönmez doğduğu kaynağa geçip gitti mi saatler, geri dönmez asla. Dolu dolu yaşayın gençliğinizi: yıllar koşar gider çabuk adımlarla doğan her yeni gün, bir öncekini aratır mutlaka. Ne menekşe bahçeleri görmüşümdür ben, şimdiyse aklar düşmüş üzerlerine; şu dilkenli çalıdan, gülden taçlar örmüştüm bir zamanlar kendime. Reddediyorsun ya şimdi âşıklarını, gün gelecek, yaşlanacaksın, yapayalnız uzanacaksın gecenin ayazına, akşamları bağırış çağırış hiç kırılmayacak artık kapıların, sabahları eşiğine konmuş bir tek gül bile bulamayacaksın
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.