Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Pervaneler kendiliklerinden atılırlar mum ışığına. Yüreğim kötü çarpıyor bu hiç iyi değil !..
Sayfa 306 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Özellikle de yeni tanıştığınız biri, anlatacağınız şeyi dinlemek için gerektiğinden daha ciddi bir ilgi gösterirse; hele anlatacağınız şey, sizin görüşünüze göre, karşınızdakinin gösterdiği derin ilgi ile yan yan yana getirilemeyecek kadar basit ise, bu durum sizi fazlasıyla sıkar ve tedirğin eder.
Sayfa 310 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan yaşadıkça neler görüp öğreniyor!
Sayfa 235 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Her insanın hiç olmazsa kendisine acıyacakları bir nokta olması gerekmez mi?”
Sayfa 29 - Bordo Siyah Yayınevi, I. Cilt
Hayaletler, hortlaklar, başka dünyanın parçaları, orada yaşayan yaratıklar, o dünyaların başlangıcıdırlar. Sağlıklı bir adamın horlakları görmesine neden yok. Çünkü sağlıklı bir adam, daha çok bu dünyanın insanıdır, dolayısıyla bu dünyadaki yaşamın tam olması, düzenin bozulmaması için yalnızca bu dünyanın yaşamını yaşamalıdır. Ama sağlığı birazcık bozulacak olursa, organizmasında bu dünyanın olan yaşam düzeni birazcık bozulursa hemen başka bir dünyanın yaşam belirtileri kendini göstermeye başlar. Adamın hastalığı arttığı ölçüde öteki dünyayla olan ilişkisi de o ölçüde artar. Böylece insan, büsbütün öldüğü zaman dogrudan doğruya öteki dünyaya geçer!..."
Sayfa 397 - Bordo Siyah YayineviKitabı okudu
Şimdi biliyorum ki, Sonya, akılca,ruhça,daha güçlü daha sağlam olan herkes başkalarına buyurur! Daha yürekli, daha atak olan, haklı çıkar... Umursamamakta en ileri gidenler kanun yapıcı olurlar. Herkesten daha atak olan, herkesten daha haklıdır! Bugüne kadar böyle gelmiş, bundan sonra da hep böyle gidecektir! Bunu ancak körler göremez!
Sayfa 501Kitabı okudu
Reklam
Hedefsizce dolaşıyordu. Güneş batmıştı. Son zamanlarda tuhaf bir can sıkıntısı duymaya başlamıştı. Bu can sıkıntısında herhangi bir dokunaklılık,keskin acılık yoktu. Ama onda bir süreklilik,bir ölmezlik kokusu vardı. Bu soğuk, bu ölü can sıkıntısında sonu olmayan yıllar,"bir metrelik alan" da yaşamının ölmezliği seziliyordu. Akşam saatlerinde bu duygu,genel olarak ona daha çok acı vermeye başlamıştı.
Sayfa 512Kitabı okudu
Onlara göre her aksaklık, çevrenin bozukluğundan kaynaklanıyor, hepsi bu ! En sevdikleri laf bu ! Yani eğer toplumsal düzen yoluna konulacak olursa, bir anda bütün suçlar yok oluverecek; çünkü ortada protesto edecek bir şey kalmayacak. Ve herkes bir anda dürüst olacak…
Sayfa 318 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Doğa diye bir şey hiç hesaba katılmıyor, yok sanki böyle bir şey ! Doğa kapı dışarı !
Sayfa 318 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Canlı varlığa ne gerek var ! Canlı varlık için yaşam gereklidir, canlı varlık makinelere boyun eğmez, canlı varlık kuşkucudur, canlı varlık gericidir !
Sayfa 318 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yalnızca mantıkla doğayı aşıp geçemezsin ! Mantığın önceden yalnız üç durumu kestirilebilir; oysa bunlar yaşamda milyonlarcadır ! Bu milyonlarca duruma boş vermek ve her şeyi konfor sorununa indirgemek ! Bu sorunun en kolay çözüm yoludur ! Ve insanı baştan çıkaracak kadar göz kamaştırıcı bir çözüm ! Fazlasını düşünmek bile gereksiz ! Evet, en önemlisi de düşünmek gereksiz ! Yaşamın onca gizi, iki kitap forması içine sığdırılmış !
Sayfa 319 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bu iyiliksever, bu kurucu, yasa koyucu insanların çoğu büyük birer kan dökücüdür. Kısacası ben buradan şu sonuca varıyorum : Büyükler bir yana, toplum içinde birazcık sivrilen, yani topluma söyleyecek birazcık birşeyleri bulunanlar, doğaları gereği, tabii kimi az, kimi çok, birer suçlu olmak zorundadırlar. Tersi durumda zaten sivrilmelerine olanak yoktur;öte yandan sürünün içinde kalmayı da yine doğaları gereği kabul edemezler, ki bence de kabul etmek zorundadırlar. Kısacası; gördüğünüz gibi, buraya kadar söylediklerimde yeni hiçbir şey yok Binlerce kez tekrarlanmış, yazılıp söylenmiş şeyler bunlar.
Sayfa 323 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar doğa yasaları gereğince, genellikle iki bölüme ayrılırlar : Aşağılar ( sıradanlar), ki bunların biricik görevleri, kendileri gibi olanları çoğalmalarını sağlamak, bu işin aracı olmaktır ve kendi çevrelerine yeni bir söz söylemek yetenek dehasında olanlar.Bu iki ana bölümün ayırt edici çizgileri keskindir. Birinciler, yani kendileri gibi olanların çoğpalmasına aracı olanlar, doğaları gereği tutucudurlar, uysaldırlar, boyun eğerek yaşarlar ve boyun eğmeyi severler.Bu onların görevleridir ve burada onlar için aşağılatıcı bir durum söz konusu değildir. İkinci bölümdekilerse, sürekli olarak yasaları çiğnerler, yıkıcıdırlar ya da yeteneklerine bağlı olarak, yıkıcılığa yatkındırlar.
Sayfa 324 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yeryüzünde milyonlarca insan, bizim için hâlâ bir giz olan birtakım süreçlerle ve birtakım çabalarla, cins ve türlerin birbiriyle çaprazlanmasını sağlayarak, binde bir olsun özgün ve yaratıcı bir insan dünyaya getirebilmek amacıyla, yalnızca böyle birtakım amacın aracı olarak yaşıyorlar.
Sayfa 327 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Dâhiler milyonda bir yetişir; insanlığın olgunlaşmasını sağlayan büyük dehalar için ise yeryüzünden belki de yüzlerce milyon insanın gelip geçmesi gerekmektedir.
Sayfa 327 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.