Ben yürekli, sen sürekli giden... Ben hep aşık, sen hep yasaklı... Ben aşikâr, sen hep saklı... Ben hep hatalı, sen hep haklı... Ben hep suçlu, sen hep güçlü... Var mı bu aşkın bir çaresi, bir çözümü?
Vasat bir sevdanın yorgun emekçisiyim şimdi. Vuslatı hüsranla son bulan aşkzedesi. Ah bir bilsen dilimi saran keşkeleri, nefesimi kesen serzenişleri, kalbimin kalbine olan sitemini... Ah bir bilsen, bir bilebilsen...
Aşk, tek başına aşk değil. Aşk; yalnızca sen değil, ben değil, biz değil... Mevsimlerde aşka dâhil, baharlarda, yağmurlarda... Güzel kokan çiçeklerde, seni anımsatan şarkılarda... Seni hatırlatan şiirlerde, seni özleten kokularda aşka dâhil. Gökkuşağı, güneş, gökkuşağında olmayan renklerde aşka dâhil...
Müziklerdeki nota, şiirlerdeki kafiye, şarkılardaki nakaratta aşka dâhil. Çocuklardaki merhamet, beyazlardaki masumiyet, kardaki zarafette aşka dâhil...
Aşkı anlata anlata bitiremezsin, yaşaya yaşaya da bitiremezsin. Çünkü yaşamakta, kavuşmakta, ölmekte aşka dâhil...
Hani hep keskin yüreklim derdim ,dedikçe yüreğimi biledim .İncindikce bilendim, bilendikce incittim ..Bir kılıç kadar ince bir hançer kadar keskindi kalbim.O yüzden en çok kalbimin bileklerini kestim.