Merhaba. Yorucu bir kitaptı benim için :D Birkaç hafta okuyamadım, başka kitaba başladım derken unuttum Golding'i. Başlarda aşırı sıkıcı geldi. Yani cümleleri Saramago yazmış gibi okudum neredeyse :) Asıl güzel yer canavar çıkınca başladı. Biraz heyecanlandım orada. Domuzcuk çok konuşuyor gerçekten sinirimi bozuyordu benim de ;( Simon koca kitapta sevdiğim tek karakterdi; onu da öldürdü yazar. Roger bana iğrenç bir sosyopatı anımsattı. Aynısını Uçurtma Avcısı 'nda yaşamıştım. Kitabından başında sonuna kadar Domuzcuk' un adını öğrenemememiz biraz üzdü beni. Çocukların ne kadar kırıcı ve aslında masum olamadıklarını hatırladım. Domuzcuk ölünce değerini anlayan Ralph... Başından beri kurtarılmayı hak eden Simon, Domuzcuk, belki ikizlerdi benim için. Kitabın sonunda son sözden birkaç bölüm paylaşacağım sizinle
"Okuyucuların duydukları bu dehşeti doğal saymalı; çünkü çocukların tertemiz birer melek oldukları konusunda, yanlış olduğu kadar da yaygın bir inanış vardır. Orada kendi çocukluğuna ve yakından tanıdığı çocuklara duygusallıktan arınmış gerçekçi bir gözle bakabilenler, çocukların küçük birer melek değil, tıpkı yetişkinler gibi birer insan olduğunu bilirler. Insanlarda ise, ister büyük ister küçük olsunlar, hem iyi hem de kötü içgüdüler vardır. Anayla baba ve eğitim kurumları, çocuğu olumlu bir biçimde etkilemeye, iyiye yönelen içgüdülerini geliştirip kötü yönelen içgüdülerini engellemeye çalışırlar uygarlığın amacı da budur aslında. Bu uygarlık süresi içinde en büyük görev topluma düşer... "