Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Bozkurt; Türk uruklarının en büyük töz (totem)lerinden biridir. Hun Türklerinin bir kolu olan Tu-cje'ler, kurt'tan türediklerine inanırdı. "Büyük dedelerini kurt, kendi yavrularıyle birlikte güdüyor, inine götürerek besleyip büyütüyor". Bu yüzden bayrakların üzerine kurt kafası bulundururlardı Türk kabilelerinde, kurttan geliş
Sayfa 135 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Reklam
Eşiğe basmanın uğursuzluk getireceği bütün Türklerde ortak inançtır. Bu, yer-su kültü ile ilgili olsa gerektir. Nitekim, Altaylı şamanistler, "kapı ruhu"nun varlığına inanırlar. Alevi ve Bektâşilerin Cem'lerindeki 12 hizmetten biri olan "kapıcılık", bununla ilgili olmalıdır. Uluğbey'de Veli Baba Türbesi'nin yeşil eşiğini üç yerinden öpüp, ayak değirmeden girip çıkmıştık. Edremit Tahtacılarında, eşiğe basmanın ve eşikte durmanın uğursuzluk getireceğine inanılır. Orhan Gazi'nin "adı Süleyman Paşa olan ulu oğlu, atasının eşiğini öpmeğe" gelmişti. Kul Hüseyin de, "Kırklar eşiğine yüzümü sürdüm" diyor. Altaylı'ların şaman âyinleri esnasında, "eşiğin sağ ve sol taraflarında "koruyucu olarak bulunan "atam Kayra Han" diye dua edilir.
Sayfa 103 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Sen ki Miraç eyleyüp ettin niyaz Ümmetin miracını kıldım namaz Her kaçan kim bu namazı kılalar Cümle gök ehlin sevabın bulalar Çünkü her türlü ibadet bundadır Hakka kurbiyetle vuslat bundadır Sıdk ile günde beş vakit olundukça eda Elli vaktin ecrini hak eyler atâ Süleyman Çelebi
Sayfa 128Kitabı okudu
CXXII Çoook güzel bir şiir umarım bir gün tüm manasını çözerim...
Hak bir gönül verdi bana ha demeden hayran olur Bir dem gelir şâdân olur bir dem gelir giryan olur Bir dem sanırsın kış gibi şol zemheri olmuş gibi Bir dem beşâretten doğar hoş bağ ile bostan olur, Bir dem gelir söyleyemez bir sözü şerh eyleyemez Bir dem dilinden dürr döker dertlilere derman olur Bir dem çıkar arş üzere bir dem iner taht-es
Sayfa 195 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
50 günde okudu
Geleneksel tıpa ilgi duyduğum bu dönemde benim için güzel bir okuma oldu. Hacamat hakkında oldukça fazla bilgi içeriyor kitap. Nasıl yapılmalı, tarihçesi nereye dayanıyor, sünnet boyutu, anatomi bilgisi, hangi noktalara yapılabilir ve nelere iyi gelir. Ben hacamatı çok önemli buluyorum. Osmanlı döneminde de çok kullanılan bir uygulamaymış zamanımızda da şu 5-10 senedir uygulanan ve bilimsel verilere dayanan bir uygulama. Hastalıklarımızın hepsi kanla ilgili bunu göz önüne aldığımızda ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz. Kendimde 3 senedir yaptırıyorum ve önceye nazaran bagışıklığım daha güçlü bunu hissediyorum. Kupa uygulaması da keza kasların gevşemesine katkı sağlayan bir uygulama. Aslında ilaç sekterünün etkisiyle eski bilinirliğini kaybetmiş uygulamalar hepsi. Nenelerimiz, dedelerimiz daha sağlıklı ve uzun yaşıyorlardı kaybettiğimiz bütün değerlerimizi etkisi bunda çok büyük bu uygulamalarda onlardan bir kaçı. Peygamberimizinde yaptırmış olması başlı başına en büyük referans zaten. İlgisi olan merak eden ben hep hastayım yorgunum diyenler bilmek öğrenmek ve ilaçsız tedavilerinde olduğu konusunda fikir sahibi olmak adına okumalı. Keyifli okumalar dilerim :)
Hacamat - Kupa Terapisi
Hacamat - Kupa TerapisiSüleyman Gök · Hayat Yayıncılık · 201841 okunma
Reklam
Benden daha ne olur, yürür yalan söylerim bir şey acır içimde bu göğsüme ne kattın sende noksan bulmadım şu yerle gök yanarken attığımda o oku ben atmadım sen attın Rab bu nasıl denizdir yüzme bilen kuşu yok içimde acır bir şey bu göğsüme ne kattın anlar gibi olmuştum yetmiş üçte bir cuma attığımda o oku ben atmadım sen attın Geçer gider hacegân ve ahûlar ve zaman acır bir şey içimde bu göğsüme ne kattın bilmem değmişse bile ağa yahut karaya attığımda o oku ben atmadım sen attın.
Sayfa 31 - Ötüken Neşriyat
Derin bir iç geçirdi Süleyman Han, "Evet Kral Lajos," dedi, hâlâ yüreğinde kanadığını sezdiğim o incecik yarayla, "işte ne krallığın ne de o müthiş özgüvenin kurtarabildi seni. Ama dünya böyledir, haddini bilmeyeni, haline kanaat etmeyeni mutlaka helak eder. Yunus'un şu misraları geliyor aklıma: "Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm, Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi..."
Sayfa 275
Bitlis'de Yıkılan Camiler: Meydan Camii: Yakılmış. Kızıl Mescid Camii: Yıkılmış. Hatuniye Camii: Ahır haline getirilmiş. Hoca Bey Camii: Yakılmış. Mermud Camii: Yıkılmış. Şeyh Hasan Camii: Yakılmış. Sultan Arab Camii: Yıkılmış.
Sayfa 79 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Binbir gece masallarından No: 271-272
Heykel Odası Arap kaynaklara dayanan bu öykünün yazarı belirsizdir. Öykünün içeriğine bakılırsa, yazarın Müslüman bir İspanyol olduğunu düşünebiliriz. Yüzyıllar önce, Endülüs Krallığı’nda, Lebtit, Centa, ya da Jaén isimli bir şehir vardı ve krallar burada otururlardı. Bu şehirdeki güçlü kalenin kapıları içeri girmek ya da dışarı çıkmak için değil
Reklam
Köprülüzade Fuad, Arap harflerinin yerini Latin harflerinin alması fikrine muhalif bir zat imiş. Bu konuda da beyanları sözlü ve yazılı olarak varmış. Fakat bir gün kendisinin Sultanahmet’teki ikametgâhına Mustafa Kemal bizzat gitmiş. O akşam ne kadar konuştularsa konuşmuşlar. Ertesi sabah Köprülüzade Fuat, Latin alfabesi lehine bir yazı yazmış.
#makale #okudumbitti Türk Tarihine Bakışımız Nasıl Olmalıdır? Nihal Atsız TÜRKLER ANSİKLOPEDİSİ CİLT I YENİ TÜRKİYE YAYINLARI (2024 - 17 - 4566) Çok eski bir tarihe sahip olan Türkler yakın geçmişe kadar bu tarih sistematik bir şekle getirilmediği için bunu dünya kamuoyuna anlatamamıştır. Özellikle Hoca Sadeddin gibi kişilerin Türk tarihini
643 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.