Cumartesi Günleri Sohbetleri: Devlet gazetesinin bürosunun olduğu KÜBİTEM'in sohbet bakımindan en canlı olduğu zaman cumartesi günü öğleden sonralarıydı. O yıllarda cumartesi günleri yarım gün mesai yapılırdı. Okulundan çıkan öğretim üyesi, öğretmen, öğrenci ile bürokratlar KÜBİTEM’e uğrarlar ve birer sohbet halkası oluştururlardı. Bunlar:
480 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Mutlaka Okunmalı!!!
30 Mayıs 1876 tarihinde yağmurlu bir sabah... Öyle bir darbe düşünün ki darbeyi millet istiyor diyerek padişahı hal ediyorlar lakin darbeden sadece 60 kişinin haberi var. Darbecilerin başlarında ise karakter bakımından birbirinden farklı 5 kişi. Kinim dinimdir diyen kinci gaddar bir o kadar da zalim olan serasker Hüseyin Avni paşa , vali olarak devletine fevkalade derecede hizmet etmiş ünü batıya yayılmış Mithat paşa, devletine sadık vefakar lakin darbenin yükünü kaldıramayacak derecede korkak Mütercim Rüştü Paşa, hâl'in hayrı için çarşaf çarşaf fetva veririm diyen kazasker Kara Halil efendi ve başarılı asker ve tanzimatci kişiliğe sahip Süleyman paşa... İşin garip kısmı olan ise darbeden haberi olmayan yaklaşık 3000 Osmanlı askeri... Abdulazizin tahttan indirilip Sultan 2. Abdülhamidin tahta geçip darbeye karışan şahısları tek tek yıldız mahkemelerinde yargılamasını konu edinen bir başyapıt. Kitap isminin hakkını vererek darbecilerin ruh haline, hayatına kadar her şeye mercek tutuyor.
Bir Darbenin Anatomisi
Bir Darbenin Anatomisi
Bir Darbenin Anatomisi
Bir Darbenin AnatomisiYılmaz Öztuna · Ötüken Neşriyat · 2013363 okunma
Reklam
Solun geleneğinde her zaman kendi pisliğini karşı tarafa atmak vardır. Ancak adama Bulgaristan üzerinden gelen Rus silahlarını ya da ölen binlerce ülkü fidanlarını sorarlar. Ertuğrul Dursun Önkuzu'yu, Süleyman Özmen'i, Ruhi Kılıçkıran'ı, Yusuf İmamoğlu'nu ve diğerlerini... Uğraşmanız boşuna. Sizin savcı katili Yılmaz'la, banka soyguncusu Deniz'den kahraman çıkmaz. Hatırlarsanız hani meşhur bir "Çağrı" filmi vardır. Orada iman ve küfür savaşı sonrası Müslüman taraf diyordu ki: "Bizim ölenlerimiz cennete gitti, sizinkilerse cehenneme" Ha işte aynen öyle...
"Ne İzmir bizden koparılabilir, ne Edirne, ne İstanbul... Fatih'in, Süleyman'ın, Osman'ın mezarını bırakıp kaçacak bir erkek var mı içinizde?"
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Kurusallaşmış tasavvufa tepki - gemiyi terk edenler
Her tür gösterişten uzak olma temelinde bir tür gizli zühd fikrini savunmaktaydı. Zira onların temel hareket noktası gösteriş ve riyadan kaçınmaktı. Herhangi bir güzel halin insanlara zahir olması onlar için riya demekti. Bunun için ibadet ve güzel hasletlerin ortaya dökülmesine izin vermezler ve halk tarafından fasık [günahkâr] olarak bilinmek
Sayfa 65 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, KURUMSALLAŞMIŞ TASAVVUF: TARİKATLAR
Reklam
İçlerinde Avrupa'nın en tanınmış prens, asilzade, general ve amiralleri bulunuyordu. Büyük düşman bayrakları, kadırgaların arkasından denize serilmişti. Donanmay-ı Hümâyûn, bütün toplarını kuru sıkı ateşleyerek "Cihan Hâkanı" Kanunî Sultan Süleyman'ı selâmladı. Manzara, hayaline bile cesaret edilemeyecek bir haşmet arzediyordu. Kanunî, manzara karşısında yanındaki vezirlere ve elçilere şöyle dedi: "İşte insan bütün bunları görüp de gurura kapılmamalı; herşeyin Cenâb-ı Hakk'ın inayetiyle olduğunu hatırlayıp Allah'a şükürler etmelidir." Divân-ı Hümâyûn, muzaffer kapdân-ı deryâya "vezir"yani büyük-amiral pâyesinin verilmesini Kanunî'ye arzetti.
Fransa'nın mütefekkir tarihçi ve coğrafyacısı Grenard,Türkler'in Fransa seferiyle, Türk haşmetinin zirvesine çıktığını, Tulon'un küçük bir İstanbul olduğunu, Şarlken'in cihan ölçüsündeki strateji alanını Kanunî Sultan Süleyman'a bıraktığını yazar.
Fransızlar hayret içinde kalmış.
Türk Donanması, Marsilya'da 16 gün kaldı. Levendler,şehri ve çevresini gezdiler. 5 agustosta, Marsilya'dan Tulon'a hareket etti. 10 agustosta Müttefik Donanma Tulon'a girdiği gün, Kanuni Sultan Süleyman da Estergon'u fethetmişti. Barbaros,o zaman Şarlken'in himayesinde olan Nis şehrini alarak Fransa'ya vermek istiyordu. Türk Kapdân-1 Deryâsı, Nis'in etrafına çepçevre tabyalar yaptırıp hendekler kazdırdı. Böyle şeylerin bu derecede sür'atle yapılabilecegine inanmayan Fransızlar, hayret içinde kaldılar. Şehir 20 agustosta teslim oldu. Barbaros Hayreddin Paşa, Nis'in anahtarlarını,Kanuni Sultan Süleyman adına kabul etti. Anahtarları sunan şehrin valisi, Nis'in affedilmesi ricasında bulundu. Şehir kendiliğinden teslim olduğu için Barbaros, bu istegi kabûl etti .Nis'i Fransızlar'a bırakıp ayrıldı. Ancak Türkler çekildikten sonra Fransızlar şehri dehşetli şekilde yağma ettiler. Kot Dazürün incisi olan bu şehrin fethi, Türkler'e 10 şehide mal olmuştu.
Emirle Gelen İdam Kararı
Süleyman Demirelin 1972 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşların idam edilmesi için Genelkurmay Başkanlığı nın sıkıyönetim komutanlıklarına emir verip vermediğini mecliste önerge çeliyor ve geçiştiriliyor.
Sayfa 88 - AykKitabı okudu
721 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.