Öyle bir an gelecek bir gün ki
Şafak böyle kurtarmayacak beni,
Düşlerin uydurduğu yalanlardan Başka avuntum olmayacak o zaman,
Kalıp o boğucu karanlıkta Yeğleyeceğim uyanmamayı bir daha.
koşar dururuz özlemlerden bir köprüde
ölüme ve hiçliğe dokununcaya; derinlerdeki bu küllenmiş ateşle dünyaya,
yıkarım sevdasız geçen ömürleri,
tanırım gölgeler arasındaki şeklini ve garkolurum kanına, ezelden beri.