Sultan Abdülaziz geleceğin demiryollarında olduğunu öngörmüş, güzergahının saray bahçesinden geçecek şekilde planlanmasına karşı gelenlere, son söz sahibi olarak tek bir cümle ile cevap vermişti: "Memleketime demiryolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin, razıyım."
Sultan Abdülaziz hayatı boyunca zemzem içmiş, Avrupa'ya seyahate giderken Hıristiyanlara güvenmediğinden abdest suyunu bile beraberinde götürmüştü. Katledildiği zaman Hz. Osman gibi Kur'an-ı Kerim okumaktaydı. Kanı ile mülemma Kur'an-ı Kerim Topkapı Sarayı'nda muhafaza edilmektedir...
Reklam
Sultan Abdülaziz'i serasker Hüseyin Avni Paşa, alçakça bir cinayetle katlettirmiştir. Bu cinayeti, saraya bahçıvan kıyafetiyle sokturduğu üç pehlivana(ayda yüzer altın maaş bağlatarak) düzenlemiştir ki, Pehlivanlar suçlarını itiraf etmişlerdir.
BİR İSLÂM GENCİNİN KÜTÜPHANESİ;
Üstad Kadir Mısıroğlu’nun ”İslamcı Gençliğin El Kitabı” adlı eserinde genç okuyuculara tavsiye ettiği 100 kitabı istifadenize sunuyoruz. Hak Dini, Kur’ân Dili – Elmalılı Hamdi Yazır Riyazüssâlihin (Hadis) Risâle-i Nûr Külliyatı – Said Nursî
Sayfa 208 - sebil yayıneviKitabı okuyacak
1876 yılı... Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesinden sonra yayılan "intihar etti" haberi... Sultanın şüpheli ölümü üzerine tahtın yeni vârisi olarak ilan edilen 5. Murad. Üç ay gibi kısa bir zaman sonra 5. Murad'ın ağır ruhsal ruhsal bunalım yaşadığı iddiasıyla tahttan indirilerek Çırağan Sarayı'na hapsedilmesi ve Şehzade Abdülhamid'in "Sultan" unvanıyla Osmanlı tahtına geçişi... 2. Abdülhamid Han, 31 Ağustos 1876'da tahta geçti. Mithat Paşa'ya verilen bir taahhüt olarak 23 Aralık 1876'da Kânûn-ı Esâsî'yi ilan etti. Âyan ve Mebusan meclisi şeklinde padişahın tayinleri ve halkın belirlediği mebuslar olarak tertip olunan meclis, 19 Mart 1877'de açıldı. Sultan Abdülaziz Han'a yapılan suikasta adı karışan Mithat Paşa'nın siyasî nüfuzunu kullanarak âdeta dayattığı bir sistem olan Meşrutiyet kısa zamanda zehirli meyveler vermiş, azınlıkları temsil eden vekiller sırtların dayadıkları Avrupa devletlerinin de kışkırtmasıyla Osmanlı'dan ayrılma taleplerinde bulunmaya başlamışlardı.
Sayfa 177Kitabı okudu
gizli cemiyetlerin ve yabancı menfaatlerin ağına düşmüş bir alay mâsum fakat gâfil vatan evlâdı, hep bu mevhum hürriyet heyecânıyla arkalarından itilerek, tutmuş evvelâ Sultan Abdülmecid'i öldürmek istemiş; onu beceremeyince, gelmiş Sultan Abdülaziz' in tahtını başına yıkmış; şimdi de Osmanlı İmparatorluğu kadar Avrupa siyâsî çevrelerini de parmağında oynatan İkinci Sultan Abdülhamid gibi bir politika canbazıyla uğraşmaya başlamıştı. Halbuki zamânın pâdişâhı, devlete ve hükümdâra kafa tutan bu câhil kalabalığa: Size bugün istediğinizi vermek, süt çocuğuna baklava, börek yedirmek gibidir. Dayanamazsınız, kaldıramazsınız, etmeyin eylemeyin... hürriyetten evvel hür olmanın yollarını arayalım, mektepler açalım, cehâletle boğuşalım, o bizi yenmeden biz onu yenelim... yollu sözler ediyordu.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.