Altı Minareli Sultan Ahmed Camii
- Sedefkar Mehmed Ağa’nın en önemli mimari eseri hiç şüphesiz, inşaatı 11 yıl süren Sultan Ahmed Camii ve Külliyesidir. - 1609’da caminin temeline ilk kazmayı Sultan Ahmed Han vurur.(Bu kazma bugün, Topkapı Sarayı Müzesi’nde muhafaza ediliyor.) - 9 Haziran 1617’de merasimle ibadete açılır. - Osmanlı’da ilk mahyanın da 1617 senesinde Ramazan-ı Şerif ayında Sultan Ahmed Camii’nde kurulduğu kaydedilir.
Sultanahmed Camii
... 4 Ocak 1610'da temel atma merasimi yapılan caminin temelleri kazılırken padişah, eteğinde toprak taşımış, amele gibi çalışmıştır. Nihayet bu muhteşem eser 9 Haziran 1617'de tamamlanmış ve ibadete açılmıştır. Cami, minareleriyle meşhur olduğu kadar, çinileri ve süslemeleriyle de bütün dünyada şöhret bulmuştur. Etrafında medresesi, imarethanesi, tabhanesi (mutfak) ve darüşşifası (hastane) vardır. Camiden üç sene sonra inşa edilen türbede Sultan I. Ahmed'den başka oğulları Sultan II. Osman ve Sultan IV. Murad gömülüdür.
Sayfa 228 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okuyor
Reklam
272 syf.
·
Not rated
·
Liked
Herkese Merhaba İskender Pala kalemini sevdiğim yazarlar arasında ilk sıralarda yer alır. Kelimeleri okuyucunun ruhuna işleyecek kadar güçlüdür. Hangi kitabını okusam hayata dair şeyler edinmemi sağlar. Yazardan 17. kitabım "Aşk Hikayesi " yine diğer kitapları gibi çok güzeldi. Günümüzde değeri basitleştirilmeye çalışan aşkın gerçekte nasıl olması gerektiğini okuyuculara anlatan bir kitaptı. Ayrıca Sultan Ahmed Camii'nin yapım sürecinin de yer alması tarihsever olarak beni mutlu etti. Müslüman Dülger Bahşı ile papazın kızı Kaknusia birbirini sevmektedir. Dini farklılıktan dolayı papaz kızının evlenmesine razı gelmeyince iki aşık kaçmaya karar verirler. Papaz kızının peşine eşkıyaları salar. Kaknusia'yı babasına teslim etmek yerine esir olarak satarlar. Bahşı eşini bulmak için yollara düşer ama bir türlü izini bulamaz. 20 yıllık bir ayrılık ikisinin aşkından birşey eksiltmez ama ne Bahşı ne de Kaknusia eskisi gibi olmayacaktır. Yıllar onlardan çok şey götürürken araya giren hasretlik, dostluk, sabır ve bencillik kaç kişinin hayatını etkiledi derseniz kitabı okumanızı tavsiye ederim. " O benim her sabahki uyanma sebebimdir. Uyumadan önceki son şeyim , uyandığım zamanki ilk şeyim. " "Düşün bakalım; eğer yarın uyanmazsan, eğer bugün dünyadaki son günün olacaksa hayatta yaptıklarınla gurur duyar mıydın? Hele sor bunu kendine! " "Aşk sevgili için kendinden kaçmaktır! " "Unutma , insanlara insafsızlıkla kılıç çekenler sonunda insafsızların kılıcıyla ölmüştür! "
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,611 okunma
Sultanahmet camii ibadete açılması,
Sultanahmet camii İstanbul'da, Osmanlı devrinde yapılan altı minareli tek camiidir. 1609 yılında Camii temeline ilk kazmayı Sultan Ahmed Han veya hocası Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri nin vurduğu kaydedilir. Camii 09 Haziran 1617'de merasimle ibadete açıldı.
Sayfa 372
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
“BiR AŞK HiKâYeSi
Her kitabına koşarak gittiğim canım
İskender Pala
İskender Pala
Kalemini her daim cambaz gibi halden hale koyan canım yazar.
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesi
yine çok güzeldi. O hep yazsın biz hep okuyalım dediğim yazarlardan biri benim için. Tarihin dokusuyla işlediği her kitabını büyük bir keyifle okuyorum. Bu kitabın zaman dilimi Sultan Ahmed’in olduğu dönem ve Sultan Ahmed Camiinin inşası süreci. Dönemin padişahı l. Ahmed'in "Marmara’ dan şehre gelen ecnebi gemileri artık Ayasofya' dan önce onun kubbelerini görecektir." diyerek inşası için Sedefkar Mehmet Ağa’ ya emir verdiği Sultan Ahmed Camii… “Çektiğim sevgi miydi, aşk mıydı bilemedim. Zamanı kaybettim… Şimdi bile bir girdaptayım, çıkamıyorum. Sahilim neresi bilemiyorum. Dalımı toprağa verdim, tutunamıyorum, varlığımı yitirdim, kayboldum, ayaklarım kayboldu, yürüyemiyorum.” 1589 yılında Kırım’da müslüman bir genç Bahşı ile Hristiyan papazın kızı olan Kaknusia'nın aşkı. Deniz fırtınasında batan bir gemi. Karadenizin hırçın sularında bir kapı parçasına tutunarak hayatta kalmaya çalışan beş kişi. Kaybolan insanların birbirine tutunarak yitirdiklerini aradıkları yirmi yıla aşkın bir zaman dilimi. Bahşı, Kaknusia, Gunala, İshak… Peki, aşkı en çok hangisi hak ediyordu? En çok arayan mı? En çok sabreden mi? En çok bekleyen mi? Peki en çok kime kızmalı, kime sitem etmeli? Benim en çok kızdığım İshak oldu. Bazen vazgeçebilmeyi de bilmek gerek.
Aşk Hikayesi
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,611 okunma
Sultan Ahmed Camii
Heybetli bir mabet ve ihtişamlı bir insan seli… Tarihin olumlu olumsuz bütün yüküne boyun eğen Ayasofya’nın hemen karşısında mücevher gibi parlayan bir abide…
Sayfa 243 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sultan Ahmed Camii
“İşte Fahr-i Kainat Muhammed Mustafa aleyhisselâmın mübarek ayak izini buraya koyacağız, ona göre şu süt beyaz sütunda gedik bırakıla!“
Sayfa 190 - Kapı yayınlarıKitabı okudu
Sultan Ahmed Camii
Gök kubbenin altında heybetli durursun sen Gönüllere akarsın Sultan Ahmet Camii!... İslâm coğrafyasında haysiyet, gurursun sen Misk ü amber kokarsın Sultan Ahmet Camii!... antoloji.com/sultan-ahmet-ca...
Osmanlı Toplumunda Tarikatların Devlet Otoritesi Karşısındaki Tutumları
belleten.gov.tr/tam-metin/295/tur 19. Yüzyıl Osmanlı Toplumunda Tarikatların Devlet Otoritesi Karşısındaki Tutumları İzinsiz Tekke ve Zaviye Açmaları ve Buraları Amacının Dışında Kullanmaları Yoluyla Metis/Kaçış Yöntemleri Modernleşme sürecinde Osmanlı Devleti resmi İslam’ın yaygınlaşması kadar tasavvufi çevrelerin ve diğer heterodoks
Osmanlıca Bir çeşme kitabesi okuması,
1) Bahr-i mevvac-ı kerem Hazreti Sultan Mahmud 2) Lütfüna nisbet ile katre (damla) değildir derya .....(1153) Fatih Camii avlusunun kütüphane tarafındaki hazire kapısının solunda bulunan ve sadrazam Hacı Ahmed Paşa'nın hayır eserlerinden olan bu çeşmenin şair Nimetullah a ait kitabesinin günümüz Türkçesi ile yazılışından iki satır.
Sayfa 10
Reklam
Kadiriliğin Halisiye kolu
Şehrezor ve çevresindeki bölgelerde Kâdirî tarikatını yaymak için büyük bir gayret sarf eden aile, Telâbânîlerdir. Genel olarak Kerkük, Çemçemal ve kifrî gibi bölgelerde tarîkat icraati yapan Telâbânî şeylerinin ilk pîri kabul edilen Mela Mahmûd Zengenî'dir. Hindistanda Şeyh Ahmed Lâhûrî'den Kâdirî tarîkatı aldıktan son- ra Karadağ bölgesinde tarîkat irşadına başlamıştır. Şeyh Mahmûd'un Karadağ'da başlattığı tarîkat hizmeti genişleyerek Kerkük'e ulaşarak bölgenin geneline yayılmıştır. Şeyh Mahmûd'un Kerkük'ün Karh köyünde inşa ettiği tekkede icra edilen tarîkat hizmeti günümüze kadar gelmektedir. Şeyh Mahmûd'un bu hayatî tarîkat faaliyeti vefatıdan sonra da oğlu şey Ahmed (ö. 1257/1841) tarafından sürdürülmüştür. Tekkenin yanı başına bir mescid yaptıran Şeyh Ahmed, kendisinden sonra birçok evladını halife olarak yetiştirmiştir. Şeyh Ahmed'in evlatları arasında Kerkük'te tarî- kat hizmeti yürüten Şeyh Abdurrahman Hâlis Telâbânî Kerkükî (ö. 1275/1858) Kâdirî tarîkatının Hâlisiyye kolunun kurucu pîri olarak etkin ve faal bir şeyh olmasının yanı sıra yazdığı eserlerle Osmanlı devletinin dikkatini çekmiştir. Bundan dolayıdır ki, Sultan II. Abdülhamid, Şeyh Abdurrahman Hâlis Telâbânî için Kerkük'teki tekkesinin yanına bir camii inşa ettirmiştir.
El sıkışma Osmanlı alafrangaları arasında başlamıştır, fakat Cumhuriyet'e kadar kadınların eli sıkılmamıştır. Şafi geleneğinde kadınla el sıkışmak abdest bozduğu için benimsenmediğinden, Sultan Ahmed Camii imamının İngiliz hanım misafirinin elini sıkmaması diplomatik hazırlıksızlık ve boşluk olarak nitelenebilir.
Sayfa 88
III. Ahmed'in, annesi Hatice Gülnûş Emetullah Sultan için yaptırdığı Üsküdar'da çarşı içindeki cami, deniz tarafından gelirken görülen kısmı bir tarafa bırakılırsa bulunduğu yerden şehre bir şey ilave etmez, onu sevmek için yakından, olduğu yerde, yapıldığı sarsıntılı devrin hususi güzelliği ile, dalında bir gül gibi parıldar görmek lazımdır. III. Ahmed devrinin en güzel eseri odur. Ne Sultanahmet Çeşmesi, ne Lâle Devri'ni, devamı olan I. Mahmud zamanına bağlayan Tophane ve Azapkapı çeşmeleri hatta o kadar zarif olan, o kadar bizim İstanbul'umuzu veren İbrahim Paşa imaretleri onunla yarışamazlar. Felaketlerinde bile o kadar zengin XVII. asrı o kapatır. -Çünkü Hekimoğlu Ali Paşa Camii birçok tecrübenin üstünden Sinan'a bir dönüştür.- Valide-i Cedid'in ısıtmaktan ziyade eşyayı süsleyen, dokunduğu her şeyi altın gurbet renkleriyle giydirip mahzun bir saltanat yapan bir akşam güneşi gibi zarif ve zengin bir hissîliği vardır. Bu hissilik bilhassa, -bazı kabuklu meyvalar gibi çok iyi döşenmiş, içinde ve dış avlusundan girer girmez insanı yakalayan dağılmış gül bahçesi havasında elle tutulacak kadar açıktır. Ben bu camiin akşam saatlerini severim. Bu saatlerde bu zarif bina bir sükût musikisi olur; çarşının uğultusundan onun havasına geçer geçmez başka bir dünya başlar.
Sayfa 144
Bitlis'de Yıkılan Camiler: Meydan Camii: Yakılmış. Kızıl Mescid Camii: Yıkılmış. Hatuniye Camii: Ahır haline getirilmiş. Hoca Bey Camii: Yakılmış. Mermud Camii: Yıkılmış. Şeyh Hasan Camii: Yakılmış. Sultan Arab Camii: Yıkılmış.
Sayfa 79 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.