Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sultan Sağlam

Sultan Sağlam
@sultansaglam
İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.
64 syf.
·
Puan vermedi
Çınarın Gururu Gölgesidir
Çınarın Gururu GölgesidirHakan Cem
0/10 · 2 okunma
Reklam
68 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Ali Teoman’ın aldığım ikinci kitabı ama okuduğum ilk kitabı. Kanser hastalığından genç yaşta hayatını yitiren bir yazarımız. Duymuşluğum 2016 yıllarındaydı ve o zamanlar ilk kitabını almıştım. Keşke sağlıklı uzun bir ömrü olsaymış da daha çok yazsaymış. İsmini çok az insanın duyması ve öldüğünü de kimsenin bilmemesi üzüyor insanı. Cafe Esperanza’ya gelecek olursak, umutsuzluk içindeki insanların umudundan ve umutsuzluğundan bahseden, yazarın hastalığından etkilenerek yazdığı bir kurgusal anlatı. Altuğ, Xeno, Rapazinho... Üç farklı kültürden farklı karakterden Fransa’da (çeşitli nedenlerle) yaşayan arkadaşlardır. Altuğ ile Xeno kitap yazmaya çalışmaktadır. Rapazinho ise resim ile ilgilenmektedir. Üçünün de umutları vardır. Cafe Esperanza onlar için bir Umut Kahvesi’dir. Sadece umuda değil felsefi konulara da değinmiş Ali Teoman. Varoluştan, sanattan ve yaşamın çeşitli yönlerinde tartışmalara yer vermiş. Birbirlerini sanatlarını da kısmen sert dille eleştirmişler. Çok kaliteli cümleler okudum ve yeni kelimeler öğrendim. İçim de çok burkuldu kitabın sonunda. Kitap tavsiyemdir.
Café Esperanza
Café EsperanzaAli Teoman · Yapı Kredi Yayınları · 2020125 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
68 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Café Esperanza
Café EsperanzaAli Teoman
7.5/10 · 125 okunma
Yalnızca oturuyorum ve bekliyorum. Çünkü umut her an kapıyı çalabilir. Çünkü umut her yerde.
Reklam
Başyapıtlar hiçbir zaman bitmez, bitirilemez, yarı yolda durup onları öylece teslim etmeye gönül indirilebilir ancak. Başyapıtlar eksik kalmaya mahkûmdurlar. Düzeltilmeye, bütünlenmeye her zaman ihtiyaç duyacaklardır.
Doğruydu, konuşulamayan şeyler hakkında susmak gerekliydi.
Suskunluğu yeğliyorum; susarak yargılıyorum, mahkum ediyorum, cezalandırıyorum yargıçlarımı; susuşa susuşla karşılık veriyorum.
Yolculuğu çıkılmaya değer kılan, yolda görülecek olanlardır, iyi ya da kötü.
Reklam
Yalnızca ne söylediğin değil, nasıl söylediğin de önemli.
Yaşam belalı bir yolculuk ve mutluluk uçsuz bucaksız bir bozkırdaki, birbirinden fersahlarca uzak, kısa bir moladan sonra hemen yeniden yola koyulmak için uğranılan ücra konak yerleri.
Yazıyorsun, yazıyorsun, sonra bir de bakıyorsun ki, yeniden en başa gelivermişsin sanki daha hiç başlamamışçasına.
Bu denli çok soru, bu denli az zaman... Neden yanıtını vermeye ne gücümüzün ne de zamanımızın yeteceği bunca soru soruyor bize yaşam?
Ben sesimi çıkarmıyorum her zamanki gibi, susuyorum, hep susuyorum. Kendi aydınlık bilgisinin karanlığında bırakmış oluyorum onu böylece. İzin vermiyorum onun bildiğini bildiğimi bilmesine.
Geçmişi uyandırmaya çalışmak niyeydi? Kime ne yararı olacaktı ki bunun?
Reklam
Soruya soruyla yanıt veriyor hep yaptığı gibi. Zaten yeterince karmaşık olan işleri daha da karmaşıklaştırmanın en iyi yolu bu olmalı.
Düşünülenin tersine, bir akıl ya da yaratıcılık oyunu değil satranç, doğrudan doğruya bir bilgi oyunu. Ve bir sabır oyunu elbette. Yaratıcılığınız bilginizle sınırlı.
194 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.