Osmanlı şiirinde klasik söyleyişin en büyük ustası olarak kabul edilen Bakî, devrinde "sultanu'ş-şuara" unvanıyla anılmıştır.
Bir hayata çattık ki hayata kurmuş pusu
Türk edebiyatı tarihinde Baki'den sonra ikinci "Sultanu'ş Şuara" unvanına sahip olan, şair, yazar ve mütefekkir Necip Fazıl Kısakürek vefatının 41. yılında anılıyor.
Reklam
"Pervanelerin şem'e olan sevdasını bilirsin paşa. Hoş biz de mürşide irşad etmeye çalışıyoruz. Sultanu'ş-şuara derler sana, elbet bilirsin. Pervaneler şem'e öyle âşıklardır ki, her daim ziyası devam etsin isterler. Bir dem olsun karanlığı görmesin diye can larından dahi sakınırlar onu. O sönmesin diye nefes dahi almaz lar. Öyle canhıraş çalışırlar ki onun için. Bu nasıl aşktir anlaya maz akıl sahipleri. Bir zaman sonra bakarlar ki, o servi endamlı mumun atesi azaliyor. Can fitili sönüyor. Başka çare bulamayıp teker teker at larlar o yanan ateşe ki şem' sönmesin. Ömrü bitmesin... Yani ki ölmesin diye paşa. O ölmesin diye canlarından geçerler. Sonra mum yapicilari güzel kokularla yaparlar mumlari ki, o yanan pervanelerin ölüleri kokmasın. Kokuyu içlerine çekenler, perva nelere dil uzatmasın. Bed buhur çekmesinler genizlerine.
Sultânu'ş-şuarâ Necip Fazıl Kısakürek, hayat yolculuğunda hazırlanması gereken azığa şöyle dikkat çeker. Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir! Mezarda geçer akçe neyse, onu biriktir!
Sayfa 23 - Erkam Yayınları, Genç Kitaplığı, 1. Basım: Şubat 2010Kitabı okudu
Sultanu's-Suara: Namaz sancıma ilaç, yanık yerime merhem Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem!
Sayfa 49 - siyer yayınlarıKitabı okudu
Büyük Doğu Mimarı
"Kısacası ben küfrü faka bastırmış olan adamım" Perdenin ardına geçişlerinin senei devriyelerinde Sultanu'ş Şuara Üstadımız ve manevî babamız Necip Fazıl Efendibabayı rahmetle yâd ediyorum. Anadolu'nun varoluş harcını yoğurdunuz. Bu işi nihayete erdirecek herbirimiz fikrinize muhatab, evlâdınız olmaya namzed, BÜYÜK DOĞU - İBDA davasının birer neferleriyiz...
Reklam
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.