"Her kim resûle itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur." (Nisâ 4/80)
Sayfa 79
"Ben size iki şey bırakıyorum, onlar varken asla sapıtmazsınız: Allah'ın kitabı ve benim sünnetim! Bu ikisi, havz-ı kevsere varıncaya kadar asla birbirinden ayrılmazlar!"
Sayfa 66 - Beyhâkî...
Demek bu sapık kolun başı sendin haa!
Abdullah Çekralevi, çözmekte zorlandığı bu meselelerle karşılaşınca, yeni bir anlayış ve akîde ile insanların karşısına çıktı. Bu anlayışın temeli şu cümlede ifade edilmektedir. "Allah Teâlâ hz.Muhammed'e (a.s.v) yalnızca kur'an'ı vahyetmiştir. Onun dışında kalan sünnet ise vahiy değildir."
Abdullah b. Abdullah Çerkalevi pakistan'ın pencap eyaletinde 1830 yılında doğdu.
Örneğin
Goldhizer, Demîrî'nin Hayâtü'l-Hayevân isimli eserinde geçen asılsız bir rivayete dayanarak, İmam Ebû Hanîfe'nin, Bedir Savaşı'nın mı yoksa Uhud Savaşı'nın mı daha önce yapıldığını bilmediğini ileri sürebilmektedir. Tarih konusunda en alt bilgiye sahip olanların bile reddecekleri bu konuyu İslâm'ın en önemli imamalarından biri olan ve savaş hukuku hakkında görüş belirten İmam Ebû Hanîfe'nin bilmediğini düşünmek akla uygun olmaz. Onun iki talebesi İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'in yazdığı, Hz Peygamber'in hayatı, savaşları ve savaş hukukuyla ilgili eserler, Resûl-i Ekrem'in hayatı ve savaşlarını İmam Ebû Hanîfe'nin bilmemesinin muhal olduğunu ortaya koyar zaaten.
Sayfa 30
Batı'daki hadis çalışmalarının belirleyicisi olan üç (Goldziher, Schacht, Gautier Herald A. Juynboll) önemli isim bulunmaktadır. Bunların başında kendisini samimi ve katı bir yahudi olarak niteleyen Ignaz Goldziher gelir. O, Batı'daki İslâmî incelemelerin kurucusu ve tartışılmaz üstadı olduğu kabul edilmektedir...
Goldhizer'in ilmî olmaktan uzak ilginç bir yöntem benimsediği görülmektedir. Bilindiği gibi iyi niyetli bir ilmî araştırmacının, kişisel arzu ve yönelişlerinden soyutlanarak araştırdığı konuya odaklanması ve bu haliyle konuyla ilgili temel metinlere ve kaynaklara yönelmesi gerekir. Bundan sonra yaptığı karşılaştırmalar, derin araştırmalar onu nereye ulaştırmış ise, güvenilmesi ve kabul etmesi gereken sonuç o olmalıdır. Ancak "oryantalistlerin çoğunda" olduğu gibi Goldziher'in de bunun aksine şöyle davrandığı görülür. Önce zihinlerine belirli bir fikri koymakta, sonra da onu destekleyecek delilleri avlamaya çalışmaktadır...
Çoğu zaman da özel konulara ait olaylardan genel hükümler çıkarmaya çalışmaktadır..
Sayfa 30
"Andolsun ki Resûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir"
(Ahzâb 33/21)
Sayfa 16