"Kırmızı Deynek" şiiri, bu kitap içinde, kendine bağımsız bir yer açmayı hak ediyor. Başlı başına tek şiirlik bir kitap özelliği taşıyor kanımca bu şiir. Sadece hacmiyle değil elbette. Taşıdığı özelliklerle, özgürlüğüyle. Belki, bu şiirin önüne 1955 yılında Vatan Gazetesi'nde yayımianmış olan "Kapı" bir başlangıç, bir ilk
Yaygın bir kültürü ve her çeşit insanı kavrayacak bir sunuş tarzı vardı. Bir indirgeme ustası idi. En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi.
1956: Kısıtlı Faaliyetler
1956 yılında Ocak gazetesinde yayımlanan bir iki yazısı hariç Atsız'ın sessizliği devam etmektedir. Hatta 1954 yılında 3 Mayıs'ı anmak üzere Yıldız Parkı'nda yapılan kır gezisine dahi katılmamıştır. Ancak 1956 yılında 3 Mayıs vesilesiyle yapılan bir salon toplantısına katılır. Toplantı 05 Mayıs Cumartesi
Bacon, aslında bütün yaşamı boyunca üretken olmuştur. Bir Rönesans uzmanı olan Brian Vickers, ürettiklerinin niteliğine ve niceliğine bakınca, Bacon'ın bütün bunları boş zamanında yazmış olmasına hayret eder. Göktürk'ün deyişiyle, bir an bile boş durmayan, kendine
önemli önemsiz, büyük küçük bir uğraş bulmadan edemeyen ve tedirgin bir adam olan Bacon'ın ölümü de bu
çalışma aşkı ve tedirginliğinden olmuştur.
Yoğun kar yağışının olduğu bir günde Londra yakınındaki Highgate'de gezintiye çıktı, o günlerde soğuğun eti bozulmadan koruyup koruyamayacağı üzerinde kafa yoran Bacon bir tavuk alıp onu kesti, içini karla doldurdu ve deneyin başarılı olduğuna kanaat getirdi. Deney sırasında soğuk alan Bacon hastalandı, yakınlarda oturan arkadaşı Lord Arundel'in evine sığındı. Lord'u pevde bulamadı, evin hizmetçisi Bacon'a yatak hazırladı.
Ancak yatağın nemli olduğu ve
Bacon'ın soğuk algınlığını hızlandırdığı söylenir.
Bunun sonucunda, 9 Nisan 1626 günü vefat etti, geride özellikle
şu sözünü doğrularcasına yaşamaya devam eden yapıtlarını bıraktı:
"Canımı Tanrı'ya, gövdemi mezara, adımı gelecek çağlara ve yabancı uluslara bırakıyorum."
Francıs Bacon, Denemeler.
(iş Bankası, Vlll. Baskı, sunuş.)
Eğitimde hocaların her derse başlamadan önce bu dersin öğrencilere kazandıracağı büyük genel ve özel avantajlar hakkında ikna edici bir sunuş yapmayarak ne denli önemli bir başarı unsurundan kendilerini yoksun bıraktıklarını göstermektedir.
Elio Vittorini de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Alberto Moravia ve Cesare Pavese gibi ünleri kendi ülkelerinin sınırlarını aşan İtalyan yazarlarından biri.
Sataşan bir üslup, rahatsız eden, tedirgin eden; ama düşünmeye davet eden, hakikati aramaya çağıran, önerilerini getiren ya da sizi öneri getirme sorumluluğuyla başbaşa bırakıveren sarsıcı bir yazı tarzı, bir fikirleri sunuş yöntemi.