İnsanlar akıbetinden bihaber serseri gezegenler gibi savruluyor etrafta. Her biri yörüngesizlik özleminde çabalarken aslında bir başka yörünge çizdiğinin farkına bile varmıyor. Ne gidecek başka galaksi, ne varıp yok olacakları bir karadelik seçme şansları var. Herkes kendi çizgisinde ilerlerken çizgiyi çizen kalemi tutanın kendi elleri, hatta ellerinin kendi elleri olduğu yanılsamasına kapılıyor. Bir süpernova sessizliğine kalıyor gece. O da bizimle uzun süre kalmıyor ve gündüze bırakıyor yerini. Geceyi gündüze sokan, zorlukları kolaylıklarla değiştiren, darlığı giderip bolluk veren, bazen daraltan bazen zorlaştıran bazen de geceleştiren o kudrete mi özlemimiz? Bunca efkarın karşılığı bir yaratılmış olabilir mi? Bu geceler de bitip yerini aydınlığa bırakır mı...
❝
Hayatın kökeni ve evrimiyle yıldızların kökeni ve evrimi arasında içli dışlı bir ilişki söz konusudur. Birincisi, Yapımızdaki asıl maddeler olan, hayatı mümkün kılan atomlar çok uzun zaman önce ve çok uzaklardaki kırmızı dev yıldızlarda imal edilmiştir. Kozmos'da rastlanan kimyasal element bolluğuyla yıldızlarda imal edilen atomların
❝
Nadir elementlerden birkaçı süpernova patlamasında üretilir. Yerküremizde nispeten bol miktarda altın ve uranyum bulunuşunu, güneş sisteminin meydana gelmesinden önceki süpernova patlamasına borçluyuz. Öteki gezegen sistemleri de bizde ki nadir elementlerden, değişik miktarlarda da olsa, bulunduruyordun. Acaba sakinlerinin niyobyum ve protaktiniyum bilezikleri takıp altını laboratuar malzemesi olarak kullandıkları gezegenler var mıdır? Acaba gezegenimizde altın ve uranyum, praseodmiyum kadar bilinmez ve değer verilmez şeyler olsalar, yeryüzünde hayat daha mı gelişmiş olurdu?
❞
En süpernovalardan bile daha süpernova bir ihtişamı vardı ve sonra en karanlık gizlerden bile daha da karardı:
herşeyi
herkesi ve kendisini bile yuttu bu karanlıkta..
Bu yüzden hiçbir şey eskisi gibi asla olamadı.
•Morötesi
Sıcak morötesi
Bu ışık türü, evriminin erken veya geç dönemindeki yıldızlar gibi sıcak cisimlerden yayılıyor. Yıldızların hayatlarının bu dönemlerini gözlemlediğimizde evrimlerini anlayabiliyoruz
• X-ışınları
Karadeliklerin X-ışın salınımı Astronomlar, karadeliklerin madde yuttukları esnada yüksek miktarda X-ışını saldıklarını keşfetti.
•Gama ışınları
Yüksek enerji astronomisi
Gama ışınlarından daha yüksek enerjili ve daha zararlı bir şey yok. Güneş püskürmelerinde ve süpernova patlamalarında ortaya çıkabiliyorlar.
marissa meyer 3 yildir kitaplarini okudugum, en sevdigim yazar. kendisinin tum kitaplarini hayranlikla okudum ve alaninda en basarili kisilerden biri oldugunu dusunuyorum. yazimi asla insani sıkıp biktirmiyor, aksine hep icine cekiyor. ve yazdigi sonlarin da sok etkisi bıraktığı da bir gercek.
muhalifler serisini cok sevdigim bir arkadasimin onerisiyle almistim iyi ki de almisim diyorum, adrian ve nova'nin hikayesi kalbimi isitirken ayni zamanda hizlandirdi. hep bir heyecanli okudum ve 3 gunde bitirdim kitabi zaten
enemies to lovers severim ama bu seri cok baskaydi benim icin. sonunu tahmin etmekten hicbir sey dusunemez oldum GAHWGUQGWGQUWGW okumak icin zaman kolladim ve bitti. cok ozleyecegim kitabi.
siddetle oneriyorum, mutlaka bir sans vermelisiniz diyorum
Parmağını kan damlasını emmek için ağzına götürdü. Diğer elini günün kalan ganimetlerini çıkarmak için cebine attı. Bir cüzdan, iki kol saati, altın bir nikâh yüzüğü. Yüzük bir nebze suçluluk duymasına neden olsa da Muhaliflerin kaderi belirsiz olduğundan hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapması gerektiğini düşündü.
En iyi olduğu alan da hayatta kalmaktı zaten.
Ganimetini gizledi. Fakat cebinden çıkardığı son parça elinde kaldı. Hep yanında taşıdığı iyi şans tılsımı. Kaybolmasın diye gizlediği küçük, gümüş kurşun. Onu öldürmemesi mucize olan kurşun. Daha bebekken ailesinin dairesine giren bir hırsız onu vurmuştu. O gece anne-babası öldürülmüştü. O gece ablası kaybolmuş ya kaçmış ya da kaçırılmıştı ve bir daha ondan asla haber alınmamıştı.
O gece uykuda olan güçleri uyanmıştı.