Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Müslümanların, Türklerin, Arapların, kendi yurtlarında, kendi mevcudiyetlerini korumaya, bunun için maddi manevî güçlerini sarf etmek sadece hakları değil, en büyük vazifeleri."
Ötüken yayınlarıKitabı okudu
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İnsanları kitap okumaya teşvik eden
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
sayfasına teşekkür ederim. Yusuf Akçura 1913 yılında Suriye ve Filistin'i gezerek orada gördüklerini mektup olarak(30 adet) Vakit gazetesine göndermiştir ve bu mektupları İsmail Türkoğlu yayına hazırlamıştır. Bilindiği üzere Suriye ve Filistin toprakları 1918 yılında ayrılmıştır lakin Yusuf Akçura'nın gözlemlerine göre Suriye ve Filistin toprakları çoktan elden çıkmıştır. Suriye ve Filistin bölgesi dil,ekonomik,mektep olarak Avrupalı devletlerin elindedir. Bölgede yaşayan Araplar Türkçeyi öğrenmek istemiyor, öğretecekde yok, Türk parasından ziyade avrupa parası özellikle Fransa parasını kullaniyorlar, müslümanların doğru düzgün bir mektebi yok lakin hristiyanların ve yahudilerin mektepleri oldukça gelişmiştir, Türkçe ve Tarih derslerine girecek öğretmen bulmak imkansız iken Avrupa dillerini öğretecek öğretmenler kolaylikla bulunmaktadır. Kitabı okurken içinizden  Osmanlı İmparatorluğu 400 sene bu topraklara hükmetsede vatanlaştıramamış olduğu anlaşılıyor. "Beyrut'ta Türkçe kitap, gazete okunmuyor, Beyrut'ta Türkçe kitap satan bir kitapçı da yok denilebilir,  Türkçe umumi dersler verilmiyor, tiyatro oynanmıyor,Türk hayatından sinema gösterilmiyor, Türk'ün yaptığı eşyalar satılmıyor, Türk müziği meçhul, Türk mimarisinin varlığıda işitilmemiş. Başka ne söyleyeyim, Türk medeniyetinin vücudunu halka gösterecek, onu halka sevdirecek, onlara halkın muhabbetini celp edecek bir şey yok vesselam..." sf. 69
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Suriye ve Filistin Mektupları
Suriye ve Filistin MektuplarıYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 2016110 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yusuf Akçura / Suriye ve Filistin Mektupları Hazırlayan İsmail Türkoğlu. Yusuf Akçura 2 Aralık 1876'da Moskova'nın doğusundaki Simbir' de dünyaya gelmiştir. Çocuk yaşta annesi ile beraber İstanbul'a göç ettiler. Kuleli Askeri lisesi'ni bitirdikten sonra 1895 yılında Harbiye Mektebine girdi. İkinci sınıftayken Türkçülük hareketlerine katılmaktan
Suriye ve Filistin Mektupları
Suriye ve Filistin MektuplarıYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 2016110 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
" Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig adlı eserinde, «Memleketi alan kılıç ile almıştır, memleketi tutan kalem ile tutmuştur.» diyordu. İşbu kitapta kılıç ile alınan memleketin kalem ile nasıl tutulamadığı göreceksiniz. "
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Suriye ve Filistin Mektupları
Suriye ve Filistin MektuplarıYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 2016110 okunma
. - Araplar, bugün kendi kendilerine memleket idare edecek halde değiller, diyor, Arapların içtimai, siyasi terbiyelerindeki başarısızlıklarını her gün denilebilir görüyoruz. Çoktan değil, Yafa'da belediye seçimleri oldu. Bu Arapların kendi aralarında, ailevi işleri idi, Türkler hiçbir müdahalede bulunmadılar. Seçimlerde belediye azalığını alıp şahsi faydalarına çalışmak için, adayların çok fazla para dağıttıkları anlaşıldı. Her şehrimizde belediyeye seçildikten sonra azaların sadece kendi menfaatlerini korudukları açık görünüyor. Şehri, belediyeyi düşünen, onun sıhhatini, kanalizasyonunu ve başka ihtiyaçlarını düşünen bulunmuyor, gezdiğiniz şehirlerin bakımsızlığını elbette gördünüz. Ben Halidi Bey'in sözünü bütün kalbimle tasdik ve teslim ettim, vakıa şimdiye kadar gördüğüm şehirlerin en bakımsızları Suriye ve Filistin şehirleri idi. Halidi Bey sözüne devam etti: - Beyrut'ta belediye reisi seçemediler, hükümet bir memur koymaya mecbur kaldı. Şam'da belediye azaları, "sen falan kâğıda imzanı benden yukarıda atmışsın, benim derecem senden aşağı mı?" diye hemen her gün bağırıyorlar. Bu halde bulunan halkın, umumi işleri düşünüp, memleketin umumi ve içtimai faydalarını koruyacak iş yapabilmeleri bence muhal...
Sayfa 206 - Ötüken Neşriyat - Kudüs - i Şerif VII - 17 Ekim 2020Kitabı okudu
Yıl 1913, Yahudiler Almanlar Hakkında Böyle Düşünüyor
. - Ben bu medeniyetsiz memlekette hiç de yerleşmeyi istemiyorum, bugün yarın kendi memleketime, Hamburg'a döneceğim. - Sizi her taraftan kovuyorlar, sadece bu ahmak Türkler beş altı yüzyıldan beri kollarını açıp sizi kabul ediyorlar. Bu iyiliklerine karşı onları medeniyetsiz, tertipsiz diye hakaret ediyorsunuz, aferin! - Bizi Almanya'dan hiç de kovmuyorlar, orada buradan çok daha iyi ömür sürüyoruz. Barbar (Türklere gayri medeni demişti, burada sıfatı daha da ağırlaştırdı) Ruslar, Romenler sıkıştırıyorlar. - Hiç de öyle değil işte bu miskin Heine'niz Yahudi alduğundan Almanya'ya dönemedi, acizler gibi yürümedi mi? - Eskiden öyle olmuş, şimdi o zamanlar geride kaldı, her yerde faydamızı biliyorlar. Bu genç tamamen Siyonist değil galiba. Siyon'dan fazla Almanya'yı özlüyor. Sözü daha fazla uzatmadım, paramın üstünü alıp dükkandan çıkarak "Telaviv" yoluna devam et tim..
Sayfa 107 - Ötüken Neşriyat - Filistin'den II - 22 Haziran 1913Kitabı okudu
Reklam
" Yahûdiler, Almanı da, Arabı da, Fransızı da, hepsini bastırdılar. "
Sayfa 95 - Ötüken Neşriyat - Filistin'den I - 20 Haziran 1913Kitabı okudu
" Beyrut'un iktisadi olarak Türkiye'ye bağlı olmadığına en büyük delil insanı sinirlendiren akçe meselesidir. Burada akçe Türkiye'ninki değil. En çok istimal edilmekte olan vahid-i kıyâsi "Frank", yani Fransız akçesi; büyük ticari muamelatta da esas bu."
Sayfa 71 - Ötüken Neşriyat - 12 Haziran 1913Kitabı okudu
Yok Yok Osmanlı Süperdi. Onu Enver Paşa Yıktı..
Bey rut'ta Türkçe kitap, gazete okunmuyor, Beyrut'ta Türkçe kitap satan bir kitap da yok denilebilir, Türkçe umumi dersler verilmiyor, tiyatro oynanmıyor, Türk hayatından sinema gösterilmiyor, Türk'ün yaptığı eşyalar satılmıyor, Türk müziği meçhul, Türk mimarisinin varlığı da işitilmemiş. Başka ne söyleyeyim, Türk medeniyetinin vücudunu halka gösterecek, onu halka sevdirecek, onlara halkın muhabbetini celp edecek bir şey de yok vesselam... Biz Rusya'daki Türkler, pek çok bakımdan Ruslara benzemeye başlıyoruz: Mekteplerden başka, gazeteler, edebiyat, Lermentov, Turgenyev, Tolstoy, dersler, tiyatro, konser, demir yollan, elektrikli tramvaylar, temiz sokaklar, Rusların ilmi, marifetliliği, nezaketi, ahlaklılığı vesaire gibi özellikleri bizi onlara bağlayan, onları bize sevdirmekte olan hatta bazı cihetlerden kendimizden yukarı gösterip hürmet et tirmekte olan, onlara benzemeye bizi icbar etmekte olan vasıtalardır. İşte Araplara karşı Türklerin bu gibi vasıtaları hiç yok, Beyrut kültür bakımından İstanbul'a hiç bakmıyor: Onun yöneldiği medeniyet kıblesi Paris ve Kahire...
Sayfa 69 - Ötüken Neşriyat - 11 Haziran 1913Kitabı okudu
" Osmanlı idaresinde hiç değişmeyen mukaddes bir kanun var, birinin başladığı işi ikincisi asla bitirmez. "
Sayfa 64 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
324 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.