Irak, kuzeydeki Mezopotamya hariç ve batı İran'ın bir dilimi dahil olmak üzere modern cumhuriyetin sınırlarından çok farklı bir Orta Çağ eyaletiydi; Suriye, Filistin ve Libya, yirminci yüzyılda Avrupalı emperyalistler tarafından, yeni ve genel itibarıyla farklı sınırlarla birlikte yeniden canlandırılıp dayatılmadan önce bin yıldan fazla bir süredir bölgede kullanılmayan klasik antik çağ isimleridir;' Cezayir ve Tunus Arapçada kelime olarak bile yoktur, aynı isimler hem şehir hem de ülke için kullanılır. Hepsinden daha dikkat çekici bir husus, Arapçada Arabistan diye bir kelime yoktur; bugünkü Suudi Arabistan'dan, bağlama göre, "Suudi Arap krallığı" veya "Arap yarımadası" olarak bahsedilir. Bunun nedeni Arapçanın zayıf bir dil olmasından ileri gelmez -zaten bunun tam tersi geçerlidir- ancak Araplar müşterek bir etnik ve bölgesel kimlik düşünmemişlerdir. Nitekim Halife Ömer, Araplara şöyle demiştir: "Soyunuzu öğrenin ve kendilerine kim oldukları sorulduğunda, 'Ben falanca yerdenim,' diyen yerli köylüler gibi olmayın."