Sürre Alayı Mekke'de...
Mekkeli biri yanıma yaklaşıp sır verir gibi fısıldadı: "Nesilden nesile bütün Mekkeliler, sancak-ı şerifi Kâbe avlusunda ne vakit görseler, Resûlullah tekrar Mekke'ye gelmiş gibi hissederler! "
Sayfa 274Kitabı okudu
Surre Alayı . Surre, para kesesi anlamındadır. Her yıl Recep ayının 12. günü padişahın bulunduğu sarayda yapılan özel bir törenden sonra Mekke ve Medine'ye gönderilmesi gelenek olan hediyeler, harçlık ve sadakalar, İstanbul'dan yola çıkartılırdı. Süslenmiş bir deveye yüklenen surre, halkın duaları ve coşkulu uğurlayışı ile Üsküdar'a geçirilir, asıl konvoy buradan yola çıkardı.
Reklam
Düşün ki seninle, Yeni sevgililer gibi balayında, Haydarpaşa'dan Hicaz'a doğru Surre Alayı'nda, Konya'da demlenip ama dinlenmeden, İki dostun unuttuğu balık canlanmadan, Sonrası olacağı şüpheli bir yolda su gibi Asıl sevgiliye doğru aktığımızı, Birbirimizi bıraktığımızı, Seni elimden Bir su damlası gibi Düşürdüğümü düşün.
Bir despot olan IV. Murat kendisi hem içki düşkünü hem de içki yasağının en acımasız destekçisiydi. Osmanlı sultanları şeriata sadık görünmek için, namazları savsaklayanların ya da oruç tutmayanların cezalandırılması için zaman zaman genel emirler çıkarır, meyhane ve genelevlerini kapattırırlardı. Kendileri cuma günleri camiye giderek cemaatle namazı hiç aksatmaz, yoksullarla dervişlere sık sık sadaka dağıtırlardı. Kurban bayramlarında, yalnız Istanbul'da üç bin olmak üzere, binlerce kurban kesilip yoksullara dağıtılırdı. Sultan, Mekke ve Medine'ye her yıl on binlerce altın dükalık hediye gönderir, sürre alayı denen bu hazine katarı Mekke ve Medine'ye varış yolu boyunca büyük merasim ve gösterilere neden olurdu.
Sayfa 132 - Kronik KitapKitabı okudu
“Sultan Abdülhamid Han-ı evvel”, “Hâmid-i evvel” adlarıyla da bilinir. III. Ahmed'le cariye kökenli Şermî Rabia Kadın'ın oğludur. (...) Abdülhamid, III. Ahmed, tahttan indirildiğinde (1730) beş yaşındaydı. Topkapı Sarayı'nda, Şehzadegân Dairesi de denilen Kafes Kasrı'nda gözetim altında ve kapalı büyüdü. Kuzeni I.
Sayfa 417 - 27- Sultan I. AbdülhamidKitabı okudu
Türkün kanında yaşayan efendilik duygu ve cömertliği iddia edebiliriz ki hiç bir millette bu kadar zengin bir şekilde bulunamaz .
Reklam
Hücre-i Saadeti Ziyaret ve Harem-i Şerîf
Buradaki kudsiyet ve ruhâniyeti tarif edemem. İnsanın derûnî ve rûhî hissiyatı öyle derin bir haz ve letâfete müstağrak olur ki bütün sûrî havâtırdan tecerrüd ederek kendisinden geçer, hatta dünyada bulunduğunu unutur. Ziyaretimde hissetmiş olduğum zevki ve kalbimdeki inşirâhı hayatım müddetince hiçbir yerde duymadım.
Çelebi Mehmed...
Osmanlı'da surre alayı denen Mekke ve Medine'ye gönderilen her türlü hediyelerin bulunduğu âdeti başlatan kişi oldu. Surre "para kesesi" demek olup, başlama tarihi 1413'tür. İlk gönderilen hediye 14 bin altın olmuştur. I. Cihan Harbi'ne kadar devam eden bu âdet, Recep ayında kafilelerin yola çıkmasıyla başlardı. Zamanla her türlü hediye buna dâhil edilerek zenginleştirilmiştir. Osmanlı padişahları bunu kendi şahsi mal varlıklarından yaparlardı ve bu hediyeler fakirlere dağıtılırdı. Tamir ve bakım gibi hizmetlerde de kullanılmıştır.
Sayfa 231Kitabı okudu
Halife sultanın şahsi hayatına dair unsurlar da böyledir. Düzenli namazını kılar, koleraya karşı Buhari-i şerif hatmi yapar/yaptırır, harp içinde zafer için Kadi lyaz'in Şifa-i şerifini okur, nikâhlandığı eşine (Müşfika Kadın'a) ad koymak için Kur'an'dan tefe'ülde bulunur, Eşleri ve kızlarının tesettürüne itina gösterir. Saray teşrifatı içinde yer alan dinî muhtevalı menasiki ve adetleri (Cuma selamlığa, huzur dersleri, surre alayı, iftar, hırka-i şerif ziyareti, Muharrem alayı, kandil gecelerinde mevlit okunması, bayram merasimleri, mahya vb.) hassasiyetle takip ve icra eder, dizüstü oturarak Kur'an okur, dervişmeşreptir. Buna karşılık piyano çalmayı bilen, alafranga ve hafif müzik dinleyen padişah, çocuklarına İtalyan ve Fransız hocalardan piyano dersleri aldırtır, özel olarak saraya davet edilen opera ve konserleri, tiyatroları ilgiyle takip eder, uyku öncesi batı dillerinden tercüme ettirdiği polisiye romanları okutup dinler... Klasik Türk müziğiyle, geleneksel Türk sanatlarıyla, Binbir Gece Masalları ile fikren ve ruhen yakınlığı yoktur, en azından zayıftır"
Sayfa 179Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.