Has bahçenin gülü olsan Beyaz tohum balı olsan Nur-i mercan inci olsan Takmam seni bundan sonra.
Sana gelsin Sürüden ayrı gezen Kara Kurt
Kuran incil zebur olsa açmam seni bundan sonra. Ab-u kevser suyu olsa içmem seni bundan sonra. Olsan cennetin sıratı geçmem seni bundan sonra. Selda Bağcan - Bundan Sonra youtube.com/watch?v=6jIzqTY...
Reklam
Yalnızlık...
Bir zamanlar iki adam varmış Birbirinin arkadaşı Birbirinin düşmanı Biri diğerinin böğrüne bir hançer gibi Bir yalnızlık sokmuş bir gece O adam bir gün o yalnızlığın içinden Yeniden doğup yemin etmiş. Diğerini bulup o yalnızlığın içine
Tanrı sürüden ayrı düşen koyunu kendi kaderine bırakmış, bu arada kötü bir canavar da onunla ağıl arasında durmuş, üstüne atılıp parçalamak için fırsat kollamaktaydı.
tanrı sürüden ayrı düşen koyunu kendi kaderine bırakmış.
Burada ve geçmişteki diğer iş ortamlarında, Bette, "sürüden ayrı" olmayı tercih ederek kendini kolay bir hedef haline getirdi. İçedönük birçok HDK gibi, işe gitmeyi, işini iyi yapmayı ve aşırı uyarılmadan kaçmak için sosyalleşmeden eve dönmeyi tercih ediyordu. Sık sık bana, "Diğerleri gibi dedikodu yapmaktan hoşlanmıyorum'' derdi. Bu tarzın bir etkisi, onu gayri resmi bir düzeyde olup bitenler konusunda bilgisiz bırakmasıydı. Kişiliğini ve kendisini korumak, ne olduğunu bilmek, "onun gözü kulağı olacak arkadaşları olması" için basit sohbetler yapması gerekiyordu. İkinci bir etki, bir anlamda diğerlerini reddettiği ya da en azından onların öyle hissettiğiydi.
Reklam
Bir Bayram Günü
Günün henüz ağarmaya başladığı saatlerde çayır çimen kırağıya yenik düşerdi. Güne normalden biraz daha erken başlayan köylü kadınlar telaşla ahırlara giderken, içeriden sabırsız inek sesleri gelirdi. Belki yavrusuna kavuşma heyecanı, belki özgürlüğe kavuşma ümidiydi o sesleniş. Kıyafetlerini dâhi bazen eşlerinin, bazen evi çekip çeviren
Birçok dünya vardır, ama senin dünyan onlardan çok ayrı ve farklı. Onu farklı kılan ise senin bakış açındır. Sen koca bir dünyasın ve o koca dünyanı sevgiyle ısıtarak fark yaratmalısın! Ve farkı yarattığın an, sürüden de ayrılacaksın! dedi.
Sayfa 32 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Özgür insan ne kadar da acınası ve güzel
JUPITER.— Peki, sonra? Uyuz olup sürüden ayrı tutulan koyuna, insanlardan uzak tutulan cüzamlıya hayran mı olayım? Unutma Orestes: benim sürümdendin, benim koyunlarım arasında, benim tarlalarımın otlarını yiyordun, özgürlüğün seni kemiren bir uyuzdan başka bir şey değil, bir sürgünden başka bir şey değil. ORESTES.— Doğru söylüyorsun: bir sürgün. JUPITER.— O kadar derin değil yara: daha yeni açıldı. Aramıza dön. Geri dön: bak, ne kadar yalnızsın, kardeşin bile bırakıyor seni. Sapsarısın, bunalımdan gözlerin büyüyor. Yaşayacağını mı umuyorsun? Bak, insanlık dışı bir dert kemiriyor içini, benim doğama yabancı, kendi kendine yabancı bir dert. Geri dön: unutuşum, huzurum ben. ORESTES.— Kendi kendime yabancıyım, biliyorum. Doğanın dışındayım, doğaya karşıyım, bağışlatıcı bir nedenim yok, kendimden başka hiç kimseden en ufak bir yardım bekleyemem. Ama senin yasana dönmeyeceğim: kendi yasamdan başka yasa tanımamaya yargılıyım. Doğana dönmeyeceğim: sana gelen binlerce yol var üzerinde, ama ben yalnız kendi yolumdan gidebilirim. Çünkü ben insanım, Jupiter, her insan kendi yolunu kendi düşünüp bulmalı. Doğa insanlardan tiksinir, sen de, sen de, tanrıların hükümdarı, sen de tiksiniyorsun insanlardan.
Sayfa 75
İnsan, ayrı olmanın, sürüden birkaç adım bile önde olmanın korkusunu, ancak toplumla kaynaşma isteğinin ne denli güçlü olduğunun bilincine varırsa anlar.
409 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.