“Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz.” “Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada?” “Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz.” “İyi ya, boş değildi kucağım.” “Ama yandınız, kül oldunuz.” “Ama vardım, kül bunun kanıtı.”
Sayfa 104
Ağladığını hissettirmemek çok zordur,” dedi, “göz­lerinden yaş akar, burnunu çekmemek için ağzından so­luk alırsın. Verdiğin sıcak soluk yüzünü sızlatırken, aldı­ğın soğuk soluk boğazından geçer, kalbine iner. Omuzla­rının titrediği hissedilmesin diye kaskatı kesilirsin. Ağla­dığını duyurmamak çok yorar insanı.
Sayfa 98
Reklam
Beraberlik canlı ise ayrılmanın bir gerilimi, gerilimin de bir tarihi vardır. Sizin kastettiğiniz an, o halatın koptuğu andır. Ama beraberlik ölü ise, ayrılmak, çürüyen iki parça­nın birbirinden zahmetsizce kopması demektir. Çürü­mek acı vermez, ölü olan çürür.
Sayfa 78
Her ayrılışın insanın içinde yer eden bir ânı vardır.
Sayfa 78
Ayrılmak, gidenin, kalanın kucağında bir kucak kor bırakmasıdır, yanar durursunuz kül olana kadar.
Sayfa 72
Karşısındaki kimdi anlayamadı bir türlü. Şans mı, kader mi, insanlar mı, Tanrı mı, hayatın akışı mı? Kimse karşı zar attı ve kime karşı yenildi bilmiyordu…
Reklam
Benden etim, kemiğim, ruhum, kalbim ve tüm zihnimle kendimi yaptığım işe vermem isteniyor; ama ben varlığımı oluşturan tüm bu darmadağınık parçaları kendi mutluluğum için bile bir araya getirmeyi başaramamışken nasıl sabahtan akşama dek bunaldığım işlerde zapt edebilirim ki?
"ayrılmak, gidenin, kalanın kucağında bir kucak kor bırakmasıdır, yanar durursunuz kül olana kadar."
1 Aralık, CumartesiKitabı okudu
Eşya yalnızlıkta çok ses veriyor.
Sayfa 60
Aşk olmayan evde, giderek azalıp yok olan bir par­füm, buharlaşarak uçup giden su gibi eşyanın ruhu da yok oluyor. Maddenin anlamı kalıyor geriye.
Sayfa 60
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.