Parçalarıma ayrılıp dağıldığımı, çürüdüğümü hissettim, şöhretin sönüp bozulduğunu ve geçmişteki günahlarımın ve kusurlarımın cezamı ödetmek için yüzüme çarpıldığını gördüm. Bütün bunlar, bütün bu pislik, bu kangrenli çamur, içimde ne varsa yedi bitirdi. Sessizce, sinsice.
Sorumluluklardan kaçmak, bir sefil gibi sürünerek ana rahmine dönmek için kendimi öldürmek istiyorum. Kim olduğumu, nereye gittiğimi bilmiyorum - ve bu iğrenç soruların cevaplarını bulması gereken de yine benim. Özgürlükten kaçmanın asil bir yolunu alıyorum - zayıf düştüm, yorgunum, sağlıklı, kıvrak bir zihin ve irade gerektiren o güçlü yapıcı insani inanca isyan ediyorum.
Reklam
Dünyayı kendi yokoluşunla yok etmek, ümitsiz egoizmin vardığı en üst noktadır.
Tanrım, intihar etmeye çok yaklaştığım bir zaman varsa eğer, şu andır...
Sayfa 108 - ups..Kitabı okuyor
Bir şeyi bırakmak, hepten bırakmak senin için olanaksız mı?
Sayfa 49 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Ay ve Porsuk Ağacı
Zihnin ışığı bu, soğuk ve gezegenimsi. Zihnin ağaçları kara. Işığı mavi. Çimenler acılarını ayaklarıma bırakıyorlar,Tanrıymışım gibi, Ayak bileklerimi iğneliyor, tevazularını fısıldıyorlar. Dumansı, uçucu sisler mesken tutmuş Evimden bir sıra mezartaşıyla ayrılmış bu yeri. Gidecek yer neresi kaldı, göremiyorum işte.
Sayfa 45 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Ben çağırmadım ki seni. Ben seni hiç çağırmadım ki. Yine de,yine de Denizden buharlaştın bana doğru.
Sayfa 43 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Neyse,sen hep oradasın, Hattımın öbür ucundaki titrek soluk.
Sayfa 43 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Kaçtım mı acaba? Aklım sana sarmaş dolaş.
Sayfa 43 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Yok mu huzurlu bir yer şöyle. El değmemiş ve el değmez.
Sayfa 41 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Çalışacak, okuyacak, düşünecek, yaşayacak ne çok şey var. Bir ömür yeterli değil. Gençlikten yaşlılığa giden yıllar da uzun değil. Ölümsüzlüğe ve ebediyete lanet olsun. Elbette bu ikisine sahip olmayı isterdim ama bunlar var olmayan şeyler ve ben toprağın altında çürüyüp giderken hiçbir önemleri olmayacak.
Ama enine olmayı tercih ederdim. Ben kökünü toprağa batırmış bir ağaç değilim Taşları ve o ana sevgisini emen Bu yüzden büyüyemiyorum parlak yapraklara her nisan, Sylvia Plath
"Doğrusu ya, birlikte kusmak kadar insnaları birbirine yaklaştıran şey yoktur. "
Evlenmemek ;)
Hep aynı şey oluyordu. Uzaklarda kusursuz bir erkek görüyor ama o erkeğin yakına gelir gelmez hiç de uygun biri olmadığını anlıyordum. Hiç evlenmek istemeyişimin nedenlerinden biri de buydu. Hayatta en son istediğim şey sonsuz güvenceye kavuşmak ve okların atıldığı yay olmaktı. Ben değişiklik ve heyecan istiyordum. Dört Temmuz bayramındaki havai fişeklerden fışkıran rengarenk kıvılcımlar gibi her yöne atılmak istiyordum.
Sayfa 90 - Esther GreenwoodKitabı okuyor
Nefret ettiğim bir şey daha varsa, o da insanların kendinizi berbat hissettiğinizi bildikleri halde neşeyle hatırınızı sorup, "İyiyim" demenizi beklemeleridir. "Berbat hissediyorum."
Sayfa 186 - Esther GreenwoodKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.