Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semra Yavrucu

Semra Yavrucu
@syyavrucu
3 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Semra Yavrucu

Semra Yavrucu

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Vatan Yahut İnternet
Vatan Yahut İnternetMustafa Kutlu
7.7/10 · 1.300 okunma
Reklam
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Zaman Bilinci
Zaman BilinciEkrem Sağıroğlu
8/10 · 273 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir hadisi şerife göre: kişi,"ömrünü ne yaparak tükettiğinden" ve "gençlik çağını ne işte harcadığından" sorulacaktır. Dolayısıyla hayırlı bir işe başlamak için yahut bir görevi yerine getirmek için yarını beklemek akıl kârı değildir. Artık iyice anlaşılmalı ki: aklı başında bir mümin, çalışmalarını, hele ibadetlerini, doğmayacak günün sabahına bırakmaz. Zevk tutsaklarının yaşamında yalnızca "bu dünya" vardır. Ve bu dünyanın sefasını sürmekten başka da bir gayeleri yoktur.
Reklam
"Zaman, öldüğünde iman tahtana serebileceğin şefaatçi biriktirmektir."
"...Anneannem nasıl da ciddiye alırdı hayatı. Bir gece ben evde film seyrederken, o televizyonun yanında tespih çekiyordu. Sonra birden televizyona sık sık bakıp bir şeyler fısıldadığını duydum. 'İnna lillâhi ve inna ileyhi raciun' 'Allah'tan geldik ve yine O'na döneceğiz!' Meğer filmde her ölen adamın ardından bu cümleyi tekrar ediyormuş. Anneannem yaşamı sahiden ciddiye alıyor. Hem de kelle sayısına göre ucuz siyaset üreten ağabeylerimizden daha fazla. İdeolojik takıntılarının hayatı tanıma fırsatı vermediği bir sürü kalabalık ağızlı adamdan daha fazla ciddiye alıyor hayatı. Okuma yazması olmadığından üçüncü sayfa haberlerinden habersiz. Ölüm hâlâ kutsal onun için. Her bir ölüm ayrı bir varış anlamı taşıyor Allah'a ve o ölümleri nesneleştirmemiş. Ölüm yalnızca haber bültenlerini dolduran içi boş görsel bir fenomen değil. O ölümün en sahici ve en anlamlı yüzüne inanıyor. Biz kentin insanları için ölüm trajik bir haber kurgusu hâlâ. Biz hiçbir zaman ölmeyeceğiz bu gidişle."
Lambalar yandı. Şehrin sokakları, çarşıları, meydanları, evleri aydınlandı. İnsanlar artık geç yatıp geç kalkmaya başladılar. Ara sıra gelip giden Süleyman, Yorgancı Hafız Yaşar' ın dükkânına elektirik tesisatı kurulmadığını gördü. -Ama olur mu Hafız amca? Süleyman gibi konu-komşu, hısım-akraba, bilen-bilmeyen hep aynı soruyu tekrar edip durunca, onlara şöyle diyorum: -Gece gecedir, gündüz de gündüz. Tuhaf tuhaf bakıyor, alaylı alaylı konuşuyorlar: -Yok canım, öyle mi? Ben: -Evet öyle, diyorum. Gece ibadet ve uyku, gündüz çalışma. ...
"Maddeden, tabiattan getirilip ruha ekilmek istenen umutsuzluk karamuklarının tohumlarını ayırmaktır bu âmentü. İnkâr ve red, yıkıntı ve çöküş, düşüş ve devriliş tohumlarını, oluş, ilerleyiş, yüceliş gibi olumlu tohum ve başakların içinden ayırıştır. İnanç âb-ı hayatını içmek. İslâm Uygarlığının yeniden diriliş bengisuyunu içip dirilmektir bu. Umutsuzluğu yıkmak. Yeniden umut yoluna, kapısına çıkmaktır. Bu âmentü, diriliş erinin kendi kendini gözden geçirmesidir. Kendini celâl ve cemal terapisinde tartmasıdır. "