Bir devrin sonunun şahitleriyiz. Çok sancılı oldu benim açımdan ama bu romanı hem okumasıyla hem içeriğiyle tanımlayacak ilk kelime de budur o yüzden çok garipsemeyin lütfen. Her şeyden önce belirtmeliyim ki: Bu uzun serüvende Öznur sayesinde nice arkadaşlıklar edindim nice güzel sohbetlerden yüzümde bir sevinçle ayrıldım. Zor zamanlarımda hep
öncelikle eski toprak olduğumu belirtmek isterim. bu şaheseri wattpad’de henüz bir milyon okunması yokken takip ediyordum.
nostalji insana neler yaptırmıyor ki, 23 yaşında alıp yabancı okuyorsunuz işte. zamanında tuhaf bir şevkle okuduğum bu kitaba çok boş bir vaktimde tekrar şans vermek istedim. üçüncü kitabının çıkacağı haberleri de bu kararımı
her sıradan gözüken karakterin bir öyküsünün olması ve bunların peşi sıra çok iyi aktarılmasına zaten bayılıyordum önceki okuduğum kitabında da. bunda da yine aynı duygularımlayım. bir tren restaurantı ve ufak bir insan topluluğu önemlisinden önemsizine ve ben her şeyine hakimim hissi, bunun anası böyleydi zaten veya çocukken keşke şunu vb yaşadığından şuan böyle diye bana yorum yaptırtmasına bayılıyorum. şimdi ne olacak acaba ne yapmaya karar verecekler hissim hep diriydi. en son nereye bağlanır ki böyle bir hikaye diye en başından beri düşündürtmesini seviyorum çünkü üzerine kitap yazabilmek için ilginç bir olay fikrimce. ben beğenerek okudum ama serinin diğer 2 kitabının tam devam gibi olmadığını öğrendiğimden ve son 40 sayfada tekrara düştüğünü düşündüğümden 7
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207.6k okunma
Yanağıma dayanmış yanağı sımsıcaktı. "Canım, canım benim," diye mırıldandı, "ben senin içinde yaşıyorum ve sen benim için öleceksin, işte öyle seviyorum seni."