Mekke'yi hakiki iman,Medine'yi salih amel,Kudüs'ü camide kılınan sabah namazı,Arakan'ı tadil-i erkan kurtaracaktır.Doğu Türkistan ve Myanmar'ın huzura kavuşması abdestin müstehabından geçer. Suriye'yi ihya edecek olan "emr-i bil-ma'ruf ve nehyi anil-münker"dir.Avrupa'nın ahlaksızlığına deva olacak olan reçetede "edep ve haya" yazar.Afrika zekat, tasadduk ve infak ile felaha kavuşur.Yeri gelmişken söyleyeyim;İsrail'in kipası sarıktan, Amerika'nın "bluejean"i şalvardan korkar.Sen Kitaba ve Sünnete sarıl, Bak nasıl "var" olur bütün "yok"lar...
Her ni'mete, kendi cinsinden şükür yapmak gerek.
👉Devlete Reis, İle Vali, İlçeye Kaymakam, Belediyelere Başkan, köylere ve mahallelere muhtar olma ni'metinin şükrü, Allah rızasını gözeterek millet için gece gündüz çalışmaktır.
👉 Mal ni'metinin şükrü, maldan Allah yolunda harcamak yani sadaka, infak, zekat kavramlarıyla bilinçli
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu’nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu. Daha doğrusu Müslüman olarak iç dünyamızı zenginleştirmek, çağa donanımlı bir Müslüman olarak yetişmemiz için elinden geleni yapıyordu. Hem çocuklar için yapıyordu, hem de büyükler için. Bu kitaptaki yazılara, kendi yatağında sessiz, sakin ve içten içe maverai uğultularla akan bir nehrin zaman zaman coşup kabarması olarak da bakılabilir.