Ah, tahteravalli! Ey hayatın özeti! Kısa aralıklarla alçalma ve yükseliş. Güçlüyle zayıf arasında kurulamayan denge! Ey paylaşmaktaki heyecan! Senin için gelmiştim buraya. Beni ancak sen teselli edebilirdin!
Ah, tahteravalli! Ey hayatın özeti! Kısa aralıklarla alçalma ve yükseliş. Güçlüyle zayıf arasında kurulamayan denge! Ey paylaşmaktaki heyecan! Senin için gelmiştim buraya. Beni ancak sen teselli edebilirdin!
Allâh bir şeyi “güzel” diye niteliyorsa bunun üstüne biz daha
ne söyleyebiliriz ki! Ayette geçen “refref” kelimesi, üzerinde binildiğinde tahteravalli gibi sağa-sola; aşağı yukarı sallanan eğlenceli bir şeydir.
Onlar refreflere binince İsrâfil, şarkı söylemeye başlayacaktır. Bir haberde şöyle nakledilmiştir:
“Allâh’ın kulları arasında sesi İsrâfil kadar güzel olan hiç kimse
yoktur.”
İsrâfil şarkı söylemeye başlayınca yedi kat semâ halkı, namazını ve tesbihini yarıda kesecektir. İnsanlar refreflere binip İsrâfil
envâ-i çeşit şarkılar söylemeye başlayınca cennette çiçek açmadık
tek bir ağaç kalmayacak; salınıp açılmadık tek bir perde ve kapı
kalmayacak; tınlamadık tek bir kapı tokmağı kalmayacak; altın ve
gümüş ne kadar kamışlık varsa oradaki bütün kamışlar nağmeleriyle şarkıya eşlik edecek; ceylan gözlü ne kadar huri varsa şarkıya
eşlik edecek; kuşlar da tempo tutacaklar. Allâh meleklerine “Siz de
eşlik edin ve kulaklarını şeytanın mizmarlarından koruyan kullarımın kulaklarının pasını silin” buyuracak. O zaman melekler ruhu okşayan nağme ve sesleriyle eşlik etmeye başlayacaklar. Tüm
bu sesler birbirine karışarak tek bir koro olacak.
Tuhaf bir adamdı hakikaten; şu Arap Kadir'e acıdığı da pekala düşünülebilirdi. Daha doğrusu, şeytanla melek tahteravalli oynardı bu adamın içinde. Bazen şeytan, bazen da melek ağır basardı...