Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Bilinmeyen bir kadının mektubu...
Yazarın kalemi ile ilk kez tanışma fırsatı buldum. Kitap ile ilgili fikirlerim sürekli değişiyor aslında. Bu kitabın konusuna hakimdim fakat işleyişinin böyle olduğundan haberim yoktu. Öncelikle, kitapta 13 yaşındaki bir kızın bu kadar bağlanmasını anlamsız buldum. Hayatına bu şekilde yön vermesi gerçekten de olmaması gereken bir durum.
O yaş kitlesin de zaten birilerine karşı ilgi duymak çok normal bir şey. Fakat ilgiyi bu şekilde ileri bir boyuta taşımak daha farklı bir durum. Daha karakterle tanışmadan ona karşı ilgi duyuyor zaten. Beklediği kişi yaşlı birisi aslında. Yaşlı olsa bile ona karşı zaten ilgi duymaya hazır. Fakat beklediği gibi yaşlı biri olmayınca, duyguları daha fazla ön plana çıkıyor. O dönemde yakışıklı, bu kadar bilgili bir insanı görünce ona karşı ilgisi (ona göre) daha fazla büyüyor.
Açıkçası bu kadar takıntı haline gelip, kendisini değersizleştirmesini ben pek hoş bulamadım. Bazı şeyler olmuyorsa, zorlamanın pek de bir anlamı yoktur. Bazen insan birilerine ilgi duyabilir. Bu en doğal hakkımız. Fakat bu şekilde olmamalı diye düşünüyorum. Birine karşı ilgi duyuyorsak ve ondan vazgeçemeyeceğimize inanıyorsak, onu beklemeliyiz. Karakter beklediğini söylüyor ama ben beklediğini düşünmüyorum.
Kısacası, aşık olduğunu düşünmüyorum. Takıntı haline gelmiş bir durum. (Kendi fikirlerim^^)
O kadar çok sürüklendim ki tek günde okuyup bitirdim. Daha iyilerini elbette okudum ama olay örgüsü güzel, detaylı bir anlatımı yok ve akıcı dili sayesinde rahatlıkla okuttu kendini. Ufak tefek mantık hataları vardı fakat bunları takıntı haline getirecek kadar da değildi. Muhteşem olmasa da okuması zevkli bir kitaptı.
Okur beni kalpsiz sanmasın…
…diyor Kemal canım nişanlım dediği Sibel ve arkadaşlarıyla gittiği piknikte elini kesip de bunu bahane ederek arabaya atlayıp gitmek için can attığı sevgilisi Füsun ile buluştuğu Merhamet apartmanına acaba sevgilisi gelmiş midir diye bakmaya giderken vicdanını temize çekmeye çalışırcasına…
Orhan Pamuk’un kitaplarına karşı bir ön yargım olmadı ama
Serinin ilk kitabını bitirirken aklımda hep bu ikili kalmıştı. O yüzden hikayesini aşırı merak ettiğim çift oldular.
Yeraltının karanlık adamı ve FBI ajanı olan Christian Allister, kabul etmeyeceği bir görevi gördüğü genç bir kız yüzünden kabul eder. Antonio ile evlenecek olan Gianna’yı kör kütük sarhoş halde bulup onu odasına götürmeye başlaması ile de kızı hep izler ve ne yaptığını öğrenir. Hayatı karanlıktan ibaret olan Christian tüm hayatını daha gençken belirlemiş, evleneceğini kadının nasıl biri olacağına dair yolunu çizmişti. Ama kader istenilen gibi olmuyor ve karşısına karamel renkli bukleleri olan bir kız çıkarıyor.
Gianna, görüp görebileceğiniz en deli dolu, en umursamaz, en şatafatlı kızlardan biri. İlk kocası ölünce zorla tekrar evlendirilen, hayatını hiç kendi eliyle tutamayan biri. O hep gerçekleri isterken kendinden ödün vermeyen Christian ile hayatları nasıl gidecek? Hep beraber göreceğiz..
Yeri geldi güldüm, yeri geldi ağladım. Yaşananlar iki tarafında yaşadıkları beni sarstı. Christian nasıl seveceğini bilmiyor, Gianna hiç sevilmemiş. Ama kader onları hep bir arada tutmuş. Her duyguyu iliklerime kadar hissettim ve bayıldım Birbirlerini tamamlamaya çalışmak için uyum sağlamaya çalışan bu iki karakter gerçekten favorim oldu
Serinin ikinci ayağı olan En Çılgın Takıntı ilk kitaptaki Christian ve Gianna ile yola devam ediyoruz. Bu kitap diğerinden tıpkı kapaktaki gibi daha "takıntılı" bir serüven okumamızı sağlıyor. Neredeyse mafya kadar bu işlere aşina karakterimiz Christian ilk kitaptaki aile fertlerinin içindedir ki asıl işi FBI ajanı olması işleri biraz
Merhaba
Geldik serinin 2. Kitabı Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde.
1. Kitaba göre benim için daha zorlu bir okuma oldu. 15 gün sürdü ve çok daha betimleme ve zorlu anlatımla Proust'cugum kafamı sağdan sola savurmama sebep oldu.
Grup okuması yapıyoruz malum bu ay bayram ,tatil vs derken herkes bir baslayamadi. Kesinlikle grup ile aynı
