Karanlık, hayatın içinde dolaşırken bizi saran bir örtü gibidir. 🌑 O karanlıkta, bazen yolumuzu bulmak zor olabilir, ama unutma ki her karanlık, bir aydınlık doğurur. 🌟 Zorluklarla dolu zamanlarda bile, içimizdeki ışığı korumalı ve ilerlemeliyiz. 💪🏼 Karanlık, cesaretimizi sınar ve bizi güçlendirir. 🌌 Sonunda, tüm engelleri aşarak zafer kazandığımızda, karanlık dönemlerin bize öğrettiği her şeyin değerini anlarız. 🏆 Unutma ki, her geceyi bir günün aydınlığı takip eder. 🌅 Gökyüzünde parlayan yıldızlar gibi, umut da her zaman yanımızdadır. ✨
Kan Kalesi
Elbet bir hinlik vardır seni sevişimde ey kanıma çakıllar karıştıran isyan saçlarıma bin küsür yalnızlığı takıp girdiğim şehre insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksam günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için bir şahan tüylerini döker ardımsıra artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım böğrümde kambur çocuklardan bir payanda.
Reklam
1 Hafta 2 Kitap (Challenge)
Kalan bir haftada bitiremeyeceğimi düşündüğüm bir kitabı (Yüzyıllık Yalnızlık-461 syf.) bitirebileceğimi görmüş olduktan sonra önümüzdeki bir hafta içerisinde 2 kitap okumak hedefi koydum. Aslında kendime bir Challenge başlattım. Kitaplarımızın adı da "Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı (223 syf.) " ile hala okumadığım kült bir eser olan "Simyacı" (188 syf) Gün gün takip edelim bakalım. Kitapların özetini çıkardığımı da es geçmeyelim. Çünkü epey vakit alıyor.. Haydi bakalım. 🤙🏻
Yoğun iş ortamları, çalışma saati bittiği halde devam ettirilen işler, eve iş götürmeler, kendini başarılı bul­duğu bir işe kafayı takıp sürekli onunla meşgul olun­ca kendini iyi hissetmeler derinlemesine incelendi­ğinde bir oyalanma davranışı olabilir.
"Milletimizin kuvvetli, mesut ve müstakar yaşayabilmesi için, devletin tamamıyla milli bir siyaset takip etmesi gerekir ve bu siyasetin iç teşkilatlarımıza tamamiyle uygun olması ve ona dayanması lazımdır. Milli siyaset dediğim zaman kastettiğim mana şudur; Milli sınırlarımız içinde her şeyden önce kendi kuvvetlerimize dayanarak varlığımızı koruyup memleketin iç sadet ve imarına çalışmak!"
Sayfa 205 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Davası Kudüs olmayan Filistin olmayan takip etmesin beni!
Bu YouTuberlara bakalım, videolarında hangi marka cips yiyorlar, hangi marka içecek içiyorlar, hangi mekânlarda buluşuyorlar, hangi fast foodu tüketiyorlar? Boykot ürünleri değil mi çoğu? Kıyafetleriyle, kullandıkları eşyalarla hep İsrail'e destek veren markaların reklamını yapıyorlar, değil mi? Neden yapıyor bunu, reklam geliri oradan çünkü. O zaman İsrail'e destek veren markaların reklamını yapıp para kazanan bir YouTuber düşün. Sence Filistin'le ilgili konuşabilir mi? Konuşursa para kazanamaz ki. O zaman biz bazı ürünlere gösterdiğimiz tavrı bu insanlara da göstereceğiz. Bak bir de büyük yazıyorum. MARKALAR GİBİ İNSANLARI DA BOYKOT ETMEMİZ LAZIM ABİCİM.
Reklam
Lloyd George, 26 Şubat'ta Avam Kamarasında, İstanbul'un Türklere bırakılması kararının sebeplerini aşağıdaki şekilde açıkladı: 1918 Ocak ayında "Türkiye'nin payitahtından ve ahalisinin çoğunluğunu Türk teşkil eden Anadolu'daki ve Trakya'daki zengin ve önemli arazisinden mahrum edilmeyeceği" hakkındaki sözlerim, o zaman bütün partilerce tasvip edildiğine göre bugün "Bir taahhüt" hâline gelmiş gibidir. Beni o tarihte bu şekilde konuşmaya götüren iki sebep olmuştu. Bunlardan birisi, İngiliz işçisinin bizi "Harp gayelerini takip ve tespite davet etmesi, ikincisi de Hint Müslümanlarının Osmanlı İmparatorluğu'na karşı duydukları sempati idi". Çünkü Hindistan valisi tarafından gönderilen ve 1919 Mayıs'ında, Paris Barış Konferansı'nda da dikkate alınan raporda "İslam hissiyatı fevkalade teessür içindedir, İslam münevverleri, Türkiye'nin mühim zayiata uğramasına şimdiden hazırlanmışlarsa da İstanbul'dan çıkarılmasına asla razı olamazlar" denilmekte idi.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.