Sosyal medyada sürekli gördüğüm ve merak ettiğim bir kitaptı. Genellikle kitaplar hakkında hiçbir şey bilmeden, arkasına veya kapağına bakıp okumaya başlıyorum. Ama bu kitaba hiçbir şekilde ne arkasına nede kapağına bakarak başlamadım. Açıkçası ben bu kitabı bitiremem, sıkıcı geçer benim dedim ama çokta güzel okudum. Bu kitap bana tüm garip duyguları yaşattı, hislerim o kadar karışık ki ne ağlarım ne gülerim şu an. Geçmişe döndüm bi anda. Ama kitabı okurken o kadar güldüm ki. Okuması çok eğlenceli ve tatlıydı. O telepatinin geçtiği yerlerde falan gözlerim doldu. Gökçen çok delidolu bir kız. 26 yaşında olmasına rağmen içindeki çocuğu kaybetmemiş. Murathan'da çok güzel bir karakterdi. Ne yapsa düştüm. İnce düşünceli ve sevdiğine çok değer veren biri. Kitabı okurken Murathan ve Gökçen'in babasına hayran kaldım. O sahneleri okurken bende sanki orada o anları yaşıyormuş gibi hissettim. Ayrıca bölüm başlarında o kadar güzel yazarlardan o kadar güzel sözler şiirler vardı ki bayıldım. Her bölüm başının sabırsızlıkla gelmesini bekledim ve merakla okudum. Anlam çıkarmaya çalıştım o sözlerden. Kapağı ilk gördüğümde hoşuma gitmemişti. Çok anlam verememiştim kapağa kitabı okuyunca kapağı anlamlaştı benim için. Her detayı ayrı bir güzel