Dünyayı karmaşık,büyük bir mekana, hani her insanın kendi içinde taşıdığı kocaman ama görünmez olan, nedenini tam anlamıyla bilmeden taşıdığı o yüke sürüklemişti. Yani ‘bizzat ben’ olana.
Sayfa 71
Dylan ☆•°
"Ne yapıyorsunuz?" Bağırmıştı ama umurumda değildi. Onu tekrar kollarımda hissetmek paha biçilemezdi. Burnumu boynuna getirerek kokladığımda, sevdiğim kokuyu tekrar duyumsadım. Bu kokuyla, aklımdaki şüpheler buhar olup uçmuştu. Zaman tam bu anda dursa, hiç itiraz etmezdim. Ben cennetime tekrar kavuşmuştum.
Sayfa 43 - MemphisKitabı okuyor
Reklam
Agenor'un ilişti gözüne, eğilirken kalkanın altında gözüktü böğrü, yapıştırdı tunç kargıyı tam oraya, kesti Elephenor'u elden ayaktan, can bırakıp giderken ölüsü üzerinde başladı zorlu bir boğuşma. Saldırdı Troyalılarla Akhalar birbirlerine kurtlar gibi, insanlar insanları tepeledi.
“Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeğe, Altınları gümüşleriyle övünmeğe. Tam işleri dilediği düzene girer: Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye.”
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Bir defa yalnızlık içine tam olarak oturduktan sonra bize zarar verebilecek hiçbir şey yoktur.
Seçkinliğin bayağılığa bu şekilde köle oluşunun birçok evlilikte kural olduğu sonucuna varmak için, tam tersini düşünmek yeterlidir: Nice üstün nitelikli kadın vardır ki, bir dangalağın kendilerini büyülemesine, en ince sözlerini acımasızca kınamasına izin verirler ve onun en yavan şaklabanlıkları karşısında, sevginin sonsuz hoşgörüsüyle kendilerinden geçerler.
Reklam
Her devletin, temel görev olarak büyümeyi, sınırlarını genişletmeyi değil, kendi özerkliğini en iyi biçimde üyelerinin en geniş bölümünü durmadan daha yüksek bir ahlak yaşamına çağırmayı benimsemesi ve ulusal ahlak ile insanlık ahlakı arasındaki her türlü çelişkinin ortadan kalkması. Devletin, yurttaşlarını tam anlamıyla insan yapmaktan başka amaç gözetmemesi, yurttaşlık ödevlerinin de böylece artık genel olarak insanlık ödevlerinin özel bir biçimine dönüşmesi. Biz de evrimin bu yönde olduğunu gördük. Toplumlar güçlerini kendi içlerine, iç yaşamlarına yoğunlaştırdıkça, evrenselcilik ile yurtseverliği birbiriyle savaştıran çatışmalardan uzaklaşacaklardır ve toplumlar daha geniş ve daha karmaşık oldukça, giderek daha çok kendi üzerlerine yoğunlaşmaktadırlar.
Sayfa 96
“Eğer hayat gerçekten güzel olsaydı herkes büyük bir sevinçle uyanırdı ve hiç istemeyerek uyurdu; oysa durum bunun tam tersi. “
...devletin ortak yaşamın değişik alanlarına karışması, özünde kıyıcı bir nitelik taşımamaktadır; tam tersine, amacıyla ve sonucuyla, var olan kıyıcılıkları hafifletmektedir.
Sayfa 82
Dinsel olaylar başka bir dünyayı ilgilendirirler. Birey ise, bu özelliği ile dinle bağlantısız dünyaya ilişkindir; Tanrılar dinsel dünyanın tam merkezini oluştururlar ve bu iki dünya arasında bir boşluk vardır. Tanrılar insanlarınkinden başka bir özden yapılıdırlar; başka nitelikte düşünceleri, başka nitelikte gereksinimleri, farklı bir varlıkları vardır. Siyasetin amaçlarının dinsel nitelikte olduğunu, dinin amaçlarının da siyasal nitelikte olduğunu söylemek, devletin amaçları ile özel kişilerin bu nitelikleriyle izledikleri amaçlar arasında bir kesinti bulunduğunu söylemek demektir.
Sayfa 74
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.