Saat bir vasıta, bir alettir. Tabiî mühim bir alettir. Terakkî saatin tekâmülüyle başlar. İnsanlar saatlerini ceplerinde gezdirdikleri, onu güneşten ayırdıkları zaman medeniyet en büyük adımını attı. Tabiattan koptu. Müstakil bir zamanı saymaya başladı. Fakat bu kadarı kâfi değil. Saat zamandır, bunu düşünmemiz lazım!
Reklam
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün temeli
Dostum, işler bizden sonra dünyaya gelmişlerdir. İşleri onları görecek adamlar icat eder. Biz de bunu icat ettik. Bunu bizden evvel kimsenin düşünmemesi veya başka şekilde düşünmüş olması müsbet olmasına mâni midir, sanıyorsunuz? Biz bir iş yapıyoruz, hem mühim bir iş... Çalışmak, zamanına sahip olmak, onu kullanmasını bilmektir. Biz bunun yolunu açacağız. Etrafımıza zaman şuurunu vereceğiz. İçinde yaşadığımız havaya bir yığın kelime ve fikir atacağız. İnsan, her şeyden evvel iştir, iş ise zamandır, diyeceğiz. Bu müsbet bir hareket değil midir?
Doğru
Ama sizin aklınızla, yani mantığınızla hepsine itiraz edilebilir! On dakika, hatta beş dakika, üç dakika üzerinde düşünmek her işi gülünç yapabilir. Herhangi bir şeyi mantığın dışına çıkarmamız için ona biraz dikkat etmemiz kâfidir.
İnsan tek bir hâl olsa istatistik denen bir şeye inanırım. İnsan karışıktır, durmadan değişir. O hâlde niye bu yorucu işe girmeli?
Reklam
Hemen her gece rüyamda bir şeyimi kaybediyordum. Kâh paltomu, kâh ağızlığımı, velhasıl o rüya esnasında bağlı bulunduğum bir şeyimi ya çalıyorlar ya ben bir yerde unutuyor yahut doğrudan doğruya hediye ediyordum. Sonra rüyalar değişti; bir türlü geçilemeyen bir kapı, yarısından fazlası bir türlü çıkılamayan bir merdiven gibi muvaffakiyetsizlik rüyaları görmeye başladım.
Bildiğim bir şey varsa o da bu sesin içimde bir İsrafil suru gibi, her zerreme hitap ederek, her adımda üst üste yığılmış binlerce uykuyu dağıtarak, en derinlere kadar muzaffer ve mesut yürümesi, bulutlar arasında onları dağıta dağıta ilerleyen bir güneş gibi yol almasıydı.
Birdenbire ömrümü ne kadar boş yere ve ne manasız şekilde harcadığımı anladım. Bir kaplumbağanın kabuğuna çekilişi gibi hiçbir manası olmayan bir vehimde, musallat bir fikirde yaşamış, bir sinir buhranına kendimi kaptırmıştım.
●Ahmet Hamdi Tanpınar.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.