'' Aristoteles'in düşü bizim gerçekliğimizdir. Bizim alev soluklu, çelik kollu, yorulmak bilmez, muhteşem verimlilikte, gücü tükenmez makinelerimiz kutsal işlerini kendi kendilerine, uysalca tamamlıyor. Ama buna rağmen kapitalizmin büyük düşünürlerinin aklı fikri hala köleliklerin en beteri olan ücretli emek önyargısının eseri. Henüz anlamadılar ki makine insanlığın kurtarıcısıdır, insanı sordidae artes'den ve ücretli çalışmadan azat edecek Tanrı'dır, onu özgürlüğüne ve boş zamana kavuşturacak Tanrı'dır. ''
Ben’in Tanrı fikri vardır ama bu, onu Tanrı’nın istediğini istememekten ve ona karşı gelmekten alı­ koymaz. Tanrı karşısında sadece bazen günah işlenmez; çünkü her günah Tanrı’nın önündedir veya daha doğrusu, insansal bir yanlışlığı günah yapan şey, suçlunun Tanrı karşısında olduğu­nun bilincidir.
Reklam
Anaksimandros'un ifadesinin Tevrat'ta Ketubim'den Eyyûb'un kitabının 26. bölümünün 7. beytinde -ve içeriği ile önemi arasındaki ilişkinin ifadeyi alıntılayan tarafından anlaşılamamış olduğu belli olan bir şekilde- karşımıza çıkması, öneminin ve yarattığı etkinin büyüklüğünün bir kanıtıdır. Anaksimandros'un bu varsayımını Tevrat'a alan kişi, belli ki böyle bir fikri ancak Tanrı'nın üretebileceğini sanmıştır.
Baba imgesi devlet baba imgesi ile de buluşturulabilir. Babanın kaybı koruyucu imgenin de ölümünü ilan eder. Hem tanrı, din adamı, yargıç, savcı, avukat ve hem de fiziksel baba olan godfather Vito Corleone dünyadan göçüp gittiğinde devlet baba fikri de tarihe karışır. Babası hayattayken danışabileceği birine sahip olan Michael, o öldükten sonra artık tümüyle yalnız kalmıştır. Sayılan özelliklerin hepsini birden giyinmeye uğraşırsa da aileyi parçalanmaktan kurtaramayacaktır. Onda devletin (devlet babanın, godfather'ın, Vito'nun) bütünleştirici başarısı kesinlikle yoktur. Sandor Marai'nin yazdığı gibi: "Babanın ölümü her zaman büyük bir patlamadır; aile infilak eder ve herkes bir anda kendi yoluna gider."
İnsanlar, ne kadar zeki olurlarsa olsunlar, ilk önce duyumların etkisini daha fazla alıyorlar. Hele ilkel insanda şuur bulanıklığını daha fazla muhafaza ediyordu, bu sebepten onlarda tanrı fikri, çokluktan, sınırlılıktan, fânilikten ve esaretten tamamen kurtulamıyordu. İlkel insan, çok tanrılı idi, tanrılarının sınırlı görevleri vardı. Arapların, Yunanlılar'ın site tanrıları, şu veya bu kabilenin şu veya bu kuvveti temsil eden tanrıları böyle idi. Kısacası insan idraki kendini çoktan ve sınırlıdan kurtaramıyordu.
Nietzsche’nin Otantik Yaşam Rehberi: Deve, Aslan ve Çocuk
Nietzsche'nin çok sevdiğim bir üçlemesi vardır. İnsan üç yaşam sahnesinden geçer der Nietzsche. Önce deve olur sırtlanır, sonra arslan olur saldırır, en sonra da çocuk olur. Bu bir metamorfoz anlatısıdır. Ünlü filozof Frederich Nietzsche popüler kitabı “Böyle Söyledi Zerdüşt”te, en bilinen teorisini ortaya koyar: Üstinsan. Nietzsche,
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.