Bu yüzden yaşadığım mutluluk ile acı eşit idi. Azap çekiyorum ve azabın lezzet demek olan azb kökünden türemiş bir sözcük olduğunu biliyordum. Benim lezzetim azap içinde bile muhteşemdi bu yüzden. Değil mi ki Leyla ile beraberdim, çektiğim azap olsa da ne gam!..Ben azabımda ona sığındıktan sonra daha büyük mutluluğu kim bana verebilir?!..Ama onsuz bir mutluluğun azabına dayanabilir miyim, bilmiyorum Tanrı bana onsuz yaşayacağım bir mutluluk yerine onunla öleceğim bir azabı versin!..
Sayfa 361 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Belediye ya da tanrı ya da her kim ise, bu söğüdü bu çıkmaza niye diktin diye sual eden yoktu o vakitler. İnsanın canı çekince istediği yere söğüt de dikebileceği deli vakitler. Bol vakitler. Bolluğuna aldanılan. Suçlara, sevaplara rahatça gark olunan. Hatta sırtüstü bile yatılan ve hala yetinilmeyen, yanına dualar eklenen.
Sayfa 33 - Sel yayıncılık 2. baskı: Mayıs 2022Kitabı okuyor
Müzik. Dualar. Birkaç saçma Katolik jimnastiği, yukarı aşağı, yukarı aşağı, eğil ayağa kalk ve otur. Tabitha düşünmeden hepsini yaptı. Şaşırmaya devam ediyordu: Acaba Tanrı'nın zihni beni buraya sokmak ve Roma Katolik bir pederden, kim bilir, aydınlanmayı mı planladı? Tanrı'ya inanmıyorum bile. Ama belki o bana inanıyordur, diye düşündü ve bunun tuhaflığıyla yüzü kızardı.
Sayfa 226Kitabı okuyor
Baktım, hepsi de toplanmış can atıyor savaşa,
dedim ki onlara: "Ey gençler, ey boşuna yiğit
ve cesur yürekliler! Siz de benim gibi, her şeyi
göze alarak gelmek istiyorsanız peşimden,
görün önce kader bizi ne hale düşürdü:
Bu imparatorluğu ayakta tutan tanrılar,
tapınakları, sunakları bırakıp gittiler;
yardımına koştuğumuz kent alevler
Sayfa 69 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
tanrı evreni var olan bir şeyden mi meydana getirdi, yoksa yoktan mı yarattı? eğer zaten var olan bir şeyden meydana getirdiyse, o var olan şeyin mahiyeti ve kaynağı neydi? eğer o var olan şey tanrının eseri değil idiyse, o halde evrenin varlığı tanrı gibi sonsuz ve bilinemezdir demektir ve bu durumda tanrı, yalnızca evrenin kaynağı olan o şeyin bilince ulaşmış versiyonundan ibaret kalır, zira burada 'tanrı gibi olan başka bir varlığın mevzubahis olmasıyla' karşılaşırız ve bu problemden kaçmak için 'o var olan şeyi de tanrı yarattı' dememiz gerekir ve bu durumda tanrının 'yoktan yarattığı' sonucuna ulaşırız. bu da evrenin var olan bir şeyden değil, hiçten meydana geldiği anlamına gelir çünkü o var olan şeyin de özü hiçliğe dayanmaktadır. bu soru 'tanrıyı kim yarattı' ya da 'bigbangden önce ne vardı' sorusuna benzetilebilir
"Anladım ki, insanlar kendilerini düşünerek yaşadıklarını zannetseler de onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse o Tanrı'da, Tanrı'da ondadır. Çünkü Tanrı sevgidir. "
