Bernard Lewis:
"Geleceği görebilmek için tarih bilmek çok önemlidir. Birey için hafıza neyse, bir ulus içinde tarih odur. Tarihini çarpıtan bir toplum nörotik bir kişi; tarihini bilmeyen bir toplum ise hafızasını kaybetmiş bir insan gibidir."
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
Reklam
""Geleceği görebilmek için tarihi bilmek çok önemli. Birey için hafıza neyse, bir ulus için de tarih odur. Tarihini çarpıtan bir toplum nörotik bir kişi, tarihini bilmeyen toplum ise hafızasını kaybetmiş bir insan gibidir." Bernard Lewis
Diriliş Ertuğrul'la
Tarihini bilmeyen bir toplum, tarihten nasıl ders alabilir?
Mobbing Bank Diyor ki;
Hun'un Oğullarına Tembihi Yeryüzünün öğreticisi olmak için, gökyüzünün seçilmiş öğrencisi olmak gerekir. Kök Ata'nın gökyüzü oğlu Hun, yeryüzü oğlu alim'di. Alimin oğlu yeryüzünde Türk soyunu devam ettirdi. Hun'un tembihi yeryüzünde töre oldu. Şeytanın oğullarının tarafına geçenler hala yasak elma hikayeleri ile
Kendini "laik" zannedip, dinden bihaber olanlara ithafen:
Atatürk Laikliğinin Gerekçeleri Ben, laikliğin ne olduğunu veya ne olması gerektiğini değil, Atatürk'ün neden laikliği gerçekleştirmek istediğini, başka bir deyişle laikliğin gerekçeleri üzerinde duracağım. Konuya girmeden önce, Atatürk'le ilgili olarak şu noktaları özellikle belirtmek gerekir: 1. Atatürk dinsiz değildi. Yani Ateist değildi. Hangi din olursa olsun dinin varlığını inkâr etmemiştir. Yani Allahsız değildi. Böyle olduğunu gösteren hiçbir işaret yoktur. 2. Atatürk İslam'ı ve İslam tarihini çok iyi biliyordu, Peygambere karşı büyük saygısı vardı. Çünkü onu büyük bir devlet adamı ve büyük bir komutan olarak görmekteydi. 3. Atatürk, İslam'ın, akıl-dışı uygulamalarına, efsane tarafına karşı idi. Onun içindir ki, İslam'da değil, fakat din adamlarının yetiştirilmesinde de "inkılâp" yapmak istiyordu. Ona göre, İslam'ı, toplumun gelişmesini engelleyici hale getiren, İslam'ın kendisi değil, uygulayıcıları, yani bir takım din adamlarıydı. Sonuç: Laiklik ilkesini ortaya atan ve Türk toplum ve devlet hayatına egemen kılmak isteyen, İslam'dan habersiz, İslam'ı ve dinin ne olduğunu bilmeyen bir insan değil, bütün bunları çok iyi bilen bir insandır. Günümüzde, bazı laiklik taraftarları, laikliği saptırırlarken, esasında dinden ve İslam'dan haberi olmayan insanlardır. Atatürk böyle değildir. Laikliği savunan Atatürk, bir bakıma İslam'ın bir uzmanıdır.
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.