Hikmet Kıvılcımlı
Kalanların beni anlayacaklarını, yadırgamayacaklarını umuyorum. Ne çıkar ummasam? Elimde değil. Şu satırları hangi karyola üstünde, alacalı mor battaniyeyi kalkık dizlerimden göğsüme dek çekip yazdığımı bile açıklayamıyorum. Öğrenmesinler. Kimler? Ardıma düşen silahlı adamlar. Bu basit politik gerçekliği bile yazarken atlayıp, yerimi açıklamıyorum. Böylesine domuz bir sosyal determinizm içindeyim, yahut determinizm içimde. İnsan bu. Ben de insanım. Hepsi o kadar. Bir hayvan, bir bitki, bir taş, buğu, su olsaydım, başka türlü olacaktım. Şimdi insan olarak böyleyim. O zaman neyi yazıyorum? Toplumun bana müsaade ettiğini. Ölürken de böyleyiz, diriyken de. İçime, fakir fukaralıktan işlemiş "ekonomistlik" dediğim pintilikten, şu kâğıdın daktilo harfi yüzüne bile çızıktırıyorum. "İsraf haramdır" demişim bir yol. O "Haram"ı işleyemiyorum. Var mı ötesi?
boş bir taş varsa bu ülkede üstünde ben varım bir fabrika gibi soluklu yerinde duramayan kaç kulaç boş varsa bu denizde üstünde ben varım bir şubat vapuru gibi puslu duman duman eylül ocaklarından simsiyah ben çıkarım iktisat fakültesindeki akşam aydınlığıyım yağmurlu camlardan saygıyla kitaplara vuran ne kadar mehmed varsa kuşkusuz benim adım yunus emreden bu yana mehmed sıradağlarıyım çünkü toprak dinledim demir anladım kömür duydum davullar dağıttı göklere savaşlardan dönmezliğimi çünkü bol kurşun yedim besmeleyle vuruldum bilirse düşman bilir öyle kolay ölmezliğimi bir mehmed kalktımsa ayağa bin mehmed oturdum asyadan aldım türkü avrupaya getirdim yanardağlar kıskanır böyle ateş sönmezliğimi emperyalizme karşı her süngü benim adım mustafa kemal'den bu yana mehmed sıradağlarıyım..
Sayfa 73 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Şükrü Erbaş
... Akarken gözlerimden üç beş damla yaş Sorarım kendime üç günlük dünyada bu ne telaş Anladım ki yaşamak bir çeşit iç savaş Durulurmuş insan büyüdükçe yavaş yavaş o.ö
Ufak bir taş parçası bulmuştum, temizleyip ağzıma attım. Dilimin üstünde bir şeyler olsun diyerek
Ayıcılar geçti, affedilmemiş insanlar geçti Şehirler taş yürekliydi Şarkısı-beyaz İnsanların büyük rüyaları vardı İnsanlar bir ölümle öldüler ki Sevgiler arasında şaşırıp Bir unuttular ki deme gitsin. Ben olanca kuvvetimle
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.