Allah yaptığından da kimseye hesap vermeye mecbur değil. dir. Allâh-u Teâlâ her yaptığından hesap vermeye mecbur olsa o zaman benden ne fark var ki? O zaman Allah, Allah olamaz Dünyada her şey zıddıyla kâimdir. Sen beyazı görmeseydin siyahı anlamazdın. Siyahı görmeseydin beyazı anlamazdın. Acıyı göremeseydin tatlıyı anlayamazdın. Tatlıyı bilmeseydin acıyı anlayamazdın. Hakkı bilmeseydin zulmü ve küfrü anlayamazdın. Zulmü ve küfrü görmeseydin hakkı anlayamazdın.
Tasavvuf düşüncesinin zirvesi kabul edilen İbn Arabi (öl. 638/1240), kelâm mektebinin son güçlü mümessili Fahruddin Razi (öl. 606/1209) ve Selefiye hareketinin en üst temsilcisi İbn Teymiye (öl. 728/1328) birbirlerine yakın zamanlarda ve muhitlerde yetişip eserlerini verdiler.
Bu üç önemli şahsiyetten sonra gelen İbn Haldun (1332-1406) böyle bir kültür birikimini en iyi şekilde değerlendiren ve el attığı sahalarda kendine has eserler ve etkiler bırakan önemli kişilerden biridir.
Ayşe Şasa'nın "Yeşilçam Günlüğü" kitabı arayan bir insanın, " Delilik Ülkesinden Notlar" ise bulmuş bir insanın kitabı.
Ayşe Şaşa bu kitabında kendisine şizofreni tanısının konulduğu süreci, bu süreçten nasıl sıyrılarak farklı bir dünyaya kapı araladığımı anlatıyor bu kitabında.
Ayşa Şasa'ya faklı dünyaları açan ise yüzyıllar önce yaşamış tasavvuf büyüğü Hz. İbn Arabi, onun kitabı Fusus'-u Hikem.
Ayşe Şasa kendş tabiri ile önce "Gaflet Çölü" nü geçiyor, "Hidayet Vadisi" nde yürüyor, " Tevhid Dağı" na tırmanıyor ve "Hayret Yaylası" na ulaşıyor.
Kanaatim odur ki: Bu kitap aynı zamanda modern aklın bizi sürüklediği Cehennemi çukura dikkat çekerken, Müslüman olmanın ve Müslüman kalmanın da bize sağladığı konfor alanı da dikkat çekiyor.
Hem "Yeşilçam Günlüğü" nü, hem "Bir Ruh Maceralası" nı hem de "Delilik Ülkesinden Notlar"ı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
İçimdeki Kenan Ülkesi kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sonuna gelirken sıradaki kitabım 2024 yılı basımlı 261 sayfalık tasavvuf, kişisel gelişim, aşk temalı maneviyatı yüksek bir kitap.
İlk olarak şunu belirtmek istiyorum biranda okuyup bitirip rafa kaldırılacak bir kitap değil, sindirerek yavaş yavaş okunacak bir kitap.
Kitabın anlatım biçim ise şiirsel bir üslupla yazılmış, tasavvuf ve aşk yoğun olsa da bazen felsefi cümleler bazen kişisel gelişim karşılıyor sayfalar arasında okurlarını.
İçimdekiKenanÜlkesi yolculuğunda; kimin öğretmen olacağını ve kimden neler öğreneceğimizi bizlerin bilemeyeceği gibi sevmeyi ve kavuşamamayı, ölümün ve doğumun sancısını, yolu aşka düşenlerin çektiği acıdan Allah’a sığınmasını okuyoruz.
Puan: 10/7
Sayfa Sayısı:261
Tür:Roman
"Kâh Kafdağı, kâh Anka olursun. Kâh güneş, kâh derya olursun. Halbuki sen kendi zâtında ne osun, ne de bu. Ey vehimlerden, hayallerden yüce Tanrı; ey çoklardan çok olan Tek Varlık."