Mesaiyi bitirdikten sonra yorgun argın bir şekilde lojmana gelip duş alma faslını tamamladığımda oda arkadaşım olan benden yaşça küçük olan bir personelin ranzasında görüp, "kitap kitaptır, okunmak ister" mottosuyla birazcık göz gezdirdim.
Gezdirmez olaydım. İçerisinde tasavvuf adı altında aklıma gelmeyen alıntılar ve kalacak bir yer olmayınca konaklamak zorunda kaldığım kıraathane diyaloglarını dinliyormuş gibi hissettiğim kitap demeyelim de kelime kalabalığı diyelim.
Örneğin, ameliyattan önce hastayı uyuşturacak narkoz mu bitti? Ver eline, gözü açık uyusun. Bana göre bu eserin kullanım alanı bu.
Bana kattığı tek şey, incelemenin başlangıcındaki paragrafta bahsettiğim benden yaşça küçük personelin tıraş köpüğünü izinsiz kullandığım için yaşadığım vicdan azabı. Yüzüne söyleyince geçer gider. Umarım Kafaya takacak biri değildir.
Bana katlandığınız için teşekkür ederim.